Körebe...
Ebelenen şiir…
Düş ertesi monologlar sonbahar hüzzam makamında gramofonda plağı çizik ezgiler tatlı bir tebessümdür aşkın alnını öptüğü yıllar… bekleyiş elleri gözleri bağlı ahşapla eştir sadakat eskidikçe şarap kokan senle giydiğim elbise hercai moru hüzün kıvrımlı etekte sarı hasretler nicedir bahara yabancı bu gözler dökse içim içini bütün kuşlar göç eder bilmediği kentlere. kumral kalırdı sözler sarı kahkahalar solgun esmerdi geceler kızıla uyanırdı sabahlar sen bende hangisiydin boyanmış aşklardan… boylu boyunca otur yanıma hiç konuşmayalım hatta geçmişi dinle ne olursan ol tanıdığım yabancı olma… Fotoğraf Oktay BİNGÖL |