EL KADARYitiğini arayan çocuksun Kırlangıç kuytusunda Bölüp bölüştüren Gözündeki yaşın hesabını Zifiri bir geceden Dökülen kaşın yapar Uydurma sevmeleri Uyduracaksan kitabına uydur Yokluk diye inlettiğin ah Babandan kalan mirasın Budur cinnetine ihtirasın Aklın boşuna sebep arar Düşündüğün ne çok düş var Düşkünlüğün bundan Üzerine koklanan kaç gül Ağıt döktü bu kadar Çıldıran neysin Hiçbir neyzen ağlatmadı Her yâri ahın yakar Yorgunluk eski bir ezber sana Ki terinde dindirmezsen haram Bir avazlık sevdayı indirirdin Kucağın yangın koynun har Çık git varlığın yetişir bu kadar Tatlı sandığım çatal dil Ağu ettiğin şu el emeğim Vurdun duymaz tetiğini durdurma Elin gülünde kirpiğin dal Yokluğun varlığına inat Sevindirir beni bu bahar Sırtımın orta yerine saplı Ağrı desem değil aşk desem yalan Çağırma gittiğin menekşelerde Kal ki yüzümden düşsün yüzün Gözümde yoksun el kadar … |
Gözümde yoksun el kadar …
Nekadar acı ...
muhatabı anlıyordur herhalde.
Her halükarda acı cümleler.