ÖZGÜRLÜK DİLEKÇESİ
dün gece hasretin rûhumu sardı
zamanın gizeme tebessümünde. durdurup dünyayı seni izlerken hayalin en coşkun menzilesinde. özlemine düşerek nadide bir ceylanın iz sürdüm rüyanın vadilerinde. bilirdim ceylanlar yüreğinden avlanır sözün sihir vardı melodisinde. dilimdi silahım, mermim tatlı söz, birde tebessümüm vardı yüzümde… kıvrandım derbeder, sehere değin merak ve endişe cenderesinde. “düşüp te ceylanım bir avcının ağına verir mi yüreğini çarnaçar, tuzağına?!…” gece, kuytulardan alarak bıraktığı izini çekilirken artık dinlencesine. güneş tebessümle selam verirken dünyadan kasveti silercesine. güneşi sen olan derbeder yüreğimle çekildim gönlümün kasvetli mahpesine… hücrem özlemindi, prangam aşkın, hasrete mahkumdum; tatlı sesine. ama de yâr bana, “biter mi bu dert; gelmezsen mahkumun görüşmesine?!...” azad olmak değil meramım inan çekerim cezamı ölürcesine. ama bir arzum var kaderimi yazandan sevk etsin seni de yûsuf’un hücresine, o zaman bir ömür tutuklu kalsam başvurmam özgürlük dilekçesine… |
ama bir arzum var kaderimi yazandan
sevk etsin seni de yûsuf’un hücresine,
o zaman bir ömür tutuklu kalsam
başvurmam özgürlük dilekçesine…
Yüreğinize sağlık. Selam, saygı ve sevgiler.