Beyit
AĞAÇ VE TOPRAK
Kundakda bebek gibi kucak kucak gezdirdiler Dikmediler toprağa bu canımdan bezdirdiler Ben toprağa hasret ,toprak bana, geldik göz göze Yavaş yavaş sokuldum sardı beni vurduk diz dize Baygın baygın başladım ayaklarımı sokmaya Elbet kütük olacağım götürecekler yakmaya Dallandım budaklandım çınar oldum filizlendim Musa’ya asa vermek için yıllarca gizlendim Toprak , kardeşim ; yaradan emretti verdim nimet Sahrada bir hurma verdim geldi yedi MUHAMMED Ey kul senin her günün daldan düşen yaprak gibi Sende uzanıp yatacaksın bir gün toprak gibi Şeytan künde künde yuvarlandı mezara geldi Ay güneş tutuldu boncuk boncuk nazara geldi Masmavi okyonusların tam ortasında baktım Bazen kızdım bir kibrit oldum dünyayı yaktım Ben olmassam mordağlar kum misali olur kıraç Yak ısıtırım bir adım odun bir adım agaç Yaygın kaldırımlar bir birine kelepçelenmiş Anlatamamış taşlar kendini sır sır perçinlenmiş Maveraya bakıp damar damar çatlar susardım Bir damla yagmur düşer yaprağıma asardım Vakit doldu vur baltayı özümden çıksın duman Ben yandım da kurtuldum sen düşün vay aman aman Harun Yıldırım |
Sahrada bir hurma verdim geldi yedi MUHAMMED
O kadar güzel beyitlerdi ki severek okuduk haz aldım üstadım,
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin hiç susmasın
Saygılar