KışKar yağıyordu ne bileyim Öyle beyazlar içinden Bir akşamüstü İki elinde iki ayrı bebek yüzü Kırmızı şaşkınlıklar arasından Akasya döküyordu tebessümün Siyah simsiyah aylardı gözlerin Ana duası gibi geliyordun Kuşanıp beline mercan adalarını Zarif kuş sedalarını mahmuzlayıp Bir kaç gezegen takıp eteklerine Ardında geyik sürüleri Ardında yemyeşil bir orman uğultusu Huzurun serin Denizin bol köpüklü Alacaklı mavisini indirdin sırtından Omzundan menekşeler yuvarlandı Bereket dağıtıyordun Siyah ve kahverengi sarmaşıklarla Diriliyordu saçların Meylediyordu saçlarıma Bir akşamüstü Öyle beyazlar içinden Kar yağıyordu Her bir tanenin her köşesi seçiliyordu Ağır ağır yürüyordu zaman Herşeyin sonunu çağıran Acı siren sesleri Aramızda yankılanıyordu Yeryüzüne ulaşınca birer kıvılcım oluyordu Düşen her ne varsa Yamaçlarla toslaşan dalgalar Şehri bastırıyordu Ardında geyik sürüleri Ardında yemyeşil bir orman uğultusu Mesafe kısaldıkça Çatlıyor çatlıyor çatlıyordu Bu duman bu kar kokusu Ölüyorduk belki ne bileyim Öyle beyazlar içinde Bir akşamüstü |
zamanı da aldık sırtımıza
habire yaşayıp
habire ölüyoruz işte.......
(şahaneydi betimler.)