KALBİN MİHRABINAKirpiklerine yağmur damlalarının ıslaklığı düşünce Yüreğine kor ateşler düşer, gül kokulu ellerin üşür Ve bir rüzgar sızar kalbin mihrabına Ölü bir mevsimin toprağı üzerine serpilir Dudakların susuz kalır, çorak bir toprak gibi Umutların düşlerin yıkılır, tufan görür gecelerin Gözlerinin denizinde hayallerin boğulur Yüreğin kar sularına teslim olur Kış gibi üşür özlemlerin Ve bir rüzgar sızar kalbin mihrabına Sonra bütün şehirler yasaklanır sana Mutluluk yasaklanır Sevinçler yasaklanır Özlemler yasaklanır Bir türkü mırıldanır yalnızlığında Bir yokluk örtüsü kaplar, sararmış tenini Ve acı bir siren sesi duyulur, hayatın çıkmaz sokaklarında Ve bir sağanak yağmur yağar, yanaklarını ıslatarak Ve bir rüzgar sızar kalbin mihrabına Günlerin gecelerine döner Ayların yılların su gibi akıp gider, gözlerinin deryasında Nerde kimde olduğunu unutursun Baktığın aynalarda kendini tanıyamazsın Ve saçın başın birbirine karışır Bir keskin bıçak gibi kanarsın Ceset torbalarına sarılırsın her gece Yaşamak mı daha zor Yoksa yaşarken ölmek mi dersin buna Ama ölürken yaşamadığını bilirsin Bilirsin çünkü kimsesizsindir Tek kendinlesin yani Katledilmiş kalbine sığdıramazsın yaşamayı Sığdıramazsın ne bir mutluluğu Ne de bir özlemi Ve ne de bir denizin durgun sularını Ve bir rüzgar sızar kalbin mihrabına Sadece üşüdüğünü hissedersin Bir saranın yoktur bilirsin Saranı aramazsın Aramazsın ama Aradığın yaşama sebebindir, bunuda iyi bilirsin Nedensiz beklersin, kanıyarak Acılar içinde kıvranarak Ve ölümden beter nefesiz kalarak Günlerin avlusunda mutsuzluğa volta atarak İbrahim DALKILIÇ (05:04/2013 // 11:25 ) |