UYAN
Uyan!
Beyaz kanatlı atlar süzülecek mavi gökyüzünde Yasak aşkın kölesi asılacak Asma bahçesinde Ölüm mü O kefensiz olacak gözlerinde Bozulacak Siruş’un yıldız kehâneti Saçlarını rüzgârla tarayan kız Anlamsız kalacak uğruna yazılan tüm şiirler Haydi bir daha gülümse Güneş tutulurken gündüzümde Bir daha söyle o şarkıyı Seni hatırlatan her gecemde Yokluğun kuşatırken bedenimi Akrep kadar zehirli Yılan kadar sinsi ömür Lânetlenmiş bu adamı Bilmem nereye götürürsen götür Açılsın mahşere bakan pencerem Altın lâhitler içinde saklanmasam da Zalim bir kraldan öcümü alamasam da Geleceğim birgün Yeniçeri Ocağını yakıp da geleceğim Uyan! Saçına zeytin dalı takan kız Belki de minyatürünü işlerim Çivilerle mermer taşlara Hiç söylemedim oysa adını Zeugma’ya Sahi Kurulan hükümdarlığın Yıkılır mıydı o zaman savaşlarla Dağlarından inen eşkıyalar yolumu kesmese Bu dava burada bıtmese İnsanoğlu güzelikleri katletmese Kılıçtan geçirirdim bütün putları tanrıçaları Kan şerbeti içirme bana Yaşamak istiyorum Dalımdan düşüp de ansızın Seyhan’a Ceyhan’a karışmak istıyorum Bilmez misin ki Çarmıha gerilmeden göğe çekiliyorum Uyan! Barışa özgürlüğe mendil sallayan kız uyan Artık ben yokum bu oyunda Sonsuzluğa demir alan limandan Usul usul yol alıyorum… Bedirhan Keklikci |