BEYZADEM
Bu yazılan son istanbul Masalı Beyzade’m
Mavi kelebekler şarkı söylemiyor artık Sırça Köşk’ün arka bahçesinde Haremler ateşe verilmiş,Tûtî’nin saçlarında Atların nalları paslanmış ,Yeniçeri Ocağın’da Mevlevîhaneler ‘de ölümü hatırlatan bir sessizlik Neyzenler küstürmüş bütün neyleri Mevlevî’ler dönmüyor artık Semâhâ İsrâfil ile kıyama durmuş gökkubbe Yıldızlar süngülenmiş saray burçlarında Bu bestelenen en son Mûsîkî Beyzadem Şeyh Yusuf Efendi’nin Tekkesi’nde Ağır efkâr tütüyor nargileler Tophane’de Güneş nazik tenimi okşarken Süleymaniye’de Sinan akıyor sanki bütün çeşmelerden Mihrimah Sultan eziyor aciz bedenimi Tarih suratıma vuruyor bütün gerçekleri Utanıyorum ve sığınıyorum Eyüp Sultan’a Tövbelerim ayyuka çıkıyor bir bir avuçlarımdan Aç güvercinler aldırmadan halime Üşüşüyorlar atılan simitlere Açık denizlerde yara almış bir tekne gibi Sürekleniyorum Kilyos Sahiline Bir Bûselik aşklar kaldı geriye Bu anlatılan son Çalıkuşu Roman’ı Beyzadem Artık Kamurân da yok Feride de Zaten dinleyecek hiç kimsede Neyse ağır ağır yol alayım burdan Ortalık kör karanlık olmadan Vakit de geç oldu İstanbul’un hüzünlü gecesinde Şimdi sönmek üzeredir kandiller Galata Kulesinde … *şiirimi seslendiren Celal Abime sonsuz şükranlarımı sunarım ... Bedirhan_Keklikci |