abes
Rakı kadehi bölünür ikiye
en lezzetli günde ve bir kadın kahkası alır götürürür öksüzü, işte yine bölünmüş tohum, taze sabah yeşili, ama en abesi. Televizyondan vazgeçmiş sadece yatağında kadından vazgeçmiş sadece yatağında gümüş gibi orada yeşilin en abesi aşka değersiz aşkıma değerli. Hatırlayabildiğim kadar senden uzak ve sen de benden hatırlayabildiğim kadar seviyorum seni anlatılmış masalları doğrulayan aşkla içiyor, seni düşünüyorum kırmızı başlıklı kıza rağmen kurtlara rağmen yedi cücelere, kibritçi kıza rağmen elle tutulmayan herşey gibi masallar kadar yakın aynı zamanda hayali işte burdayım temiz ve alımlı ellerine hasret kalbim. Bir kez daha incinmiş gün kesilmeden kanamış güller koparılmış düş karanlık gök ellerin gerisi. Kırılmış düşlerin can bulduğu yaprak üzerinde alışa gelmiş Pazar sabahı yalnızlık en yeşilinden ama en abesi. Ellerini kaldırmış yalnızlık güvercin kanı izdiham, ellerini kaldırmış aşk gelmeyecek sen ve gelecek günler yakın ellerini kaldırmış ölüm sana teslim ne önce ne sonra, zamanında... |