ÇIKMAZ SOKAK
Ellerimden düşüyor alkışlarım
Bakışlarım ıslanıyor Ceplerimde birikmiş ıslıklarım Sesimdir duvarlara çarpıp döner geceleri Ve ayaz vuruyor her çığlığıma niceleri Tekdir etmişti hani dili Mumda yükselen alevin pervaneyi Ateş yangın yeri Kül yığını ateş Pervane karanlığa sürgün edileli Elzem değil eski sevdalar Sönmüş ocakta ısınmıyor ellerim Yüreğime ateş ektiğimden Yahut yitirdiğimden beri Kendimi Terim kabarmış alnımda Mühürlü dünya kelamına Adını anmaya aşina dudaklarım -Adını sayıkladığım Adınla konuştuğum Adını unuttuğum Adınla kavuştuğum dudaklarım- Aradığım eski zamanlara ait bir düş Bir evin balkonunda ortanca çiçekleri Demli çay tadı Akşam komşulukları Bir ev yapılırken Toprağa ilk düşen tuğla İlk mobilya seçilirken daha Ve ilk kez alındığında bir fistan İlk hissettiği şey belki Aradığım bir” insanın” Ve kelimeler gelir Baskın yapar suskunluğuma Ve gülümser dişlerim ağzımda Ve kahkahaları duyulur duvarlarımın Bu kelimeler kimindir Sömürüyor fakat Gün be gün Ellerimle biriktirdiğim sermayemi Sükût Kalbimin duvarlarını kuran Bir tuğla şimdi Ölümümün ardından Kahkahalar basan Sandıklarıma Foto: Ö. Ergin Yücebaş |
yazan yüregi kutlarım