Ali Er boğana!Alevi olmaya, âli gerekli, Bil ki senden olmaz, Ali’m alevi. Hani nerelerde, haydar yürekli? Meğer mert bildiğim, korkak bedevi. Bizden yıllar önce, geçti siyaset, Er meydanı dedik, kaçtın nihayet, İnsan olanları, sanma şikâyet, Hayvanı neylesin, almaz cem evi. Rivayetler belki, hoş gelir size, Amma Âli vermez, bilesin vize, Pir sultan meşrebi, uyardı bize, İnsandır meyhane, gönül dem evi. Yezitlik yaparken, yiğit edene, Cana zarar verdin, değil bedene, Bilmiyorsan git de, sor ki dedene, Hasan Hüseyin kim, kimdir emevi? Âli ki Âlinin, özüdür bizde, Âlâya götürür bastığım izde, Hayal kırıklığı yaşadım sizde, Diline dolanmış, can kurban sevi. Senin gibilerde, yok diye ökçe, Cinler şirin oldu, şeytanlar gökçe, Hacıbektaş kızgın, Yunus’ta öfke, Kahır yağdırırken, Ahmet Yesevi. Benlik dağı değil, bu derin vadi, Velayet Ali’de, ne bilsin adi, Haydar meşrepliysen, göster be haydi, Gölge varlığında, evrence devi. Pirine verdiğin, ikrar öylemi, Hazreti bilenler, yutmaz söylemi, Silsilede edep, töre böyle mi? Bu yolun erkânı, Haktır gereği. Dünya senin olsa, kime ne fayda, Ne Ali ne ersin, değer mi kayda, Sen kendini yine, Âdemden say da, Tavşanda bulunmaz, aslan yüreği. Sormama ne gerek, ehlibeyt kimdi, Senin dışın belki, benim içimdi, On iki imamla, yaralı şimdi, Seni uyarmaktır, say ki görevi. 12.03.2013…Mustafa Yaralı |
eyvallah muhterem eyvallah
selam ve dua ile