Hayata Serenat
Her gün ve her gece
Suskularını yaşar kendi içinde Bir dağ yalnızlığında kaybolur Sancılı ve sessizce. İçinden her dem bir şeyler akıp gider Bir papatya naifliğinde buruk ve ürkekçe. Umutlar kırılır, umutlar canlanır Sanki çözülmeyen bilmece. Karanlığın koynunda gece erken başlamış Rengarenk mavileri seyre dalmışız Verdiği sözde yine durmamış Hani uzatsak elimizi tutmayacakmış Ne kadar özlesek de dokunmayacakmış. Desek diyoruz da, hani desek Çöllere pınar kurup, işte su desek Deryaya ateş yakıp, işte aşk desek Sapı kırık yaprakları, başına taç etsek Yedi kat yere girsek de Bir gül açtırsak zamanların ötesinden Yüreğimizin yıkık kentinden şarkılar desek Ayazı katsak güneşe de, ay ışığını da eteğinden öpsek Kanar mıydı bir kez acep ? Okşar mıydı bir çocuğun başını ? Koklar mıydı mis kokulu saçını? Duyar mıydı seslensek, yürek iniltisini ? Bak üşümüş elleri desek, yanar mıydı can evi ? Ah hayat ! sen dersin bilmem de? Yaşamak zor, gülmek hayalimiz nedense. Bilrim pusu kurup tuzaklarınla sen yine Ne zaman aklına eserse Dağlarsın yüreğimizi Biz mutlu görünürken herkese. Yüksel Beyocaktan |
Yenilgisini kabül edemediğim,
Her kılıcımı salladığımda..
Biraz daha artıyor hasretim....
...................yoruma layık gördüm... gönül dostu sonsuz saygılarımla sağ olunuz var olunuz.............