ŞizofrenizmaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Çocukluğumdan söz etmek isterim sana, eğer sıkılmazsan.
Bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. Kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. Çay pişiririz. Çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. Sonra da sen anlatırsın: Sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin... hep sevdiğin şeylerden konu açarsın. Ben sıkılmam. Ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim. Seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini. Bir insan, bir insanı sıkamaz. Bir insan canı isterse sıkılır. Hacimler açarım sana içimde, dolman için, oraya akman için. Hacimler açarsın bana; çağlayarak gelirim. Endişelenmen gereksiz, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm. K.iskender
16/09/2011 |
benim de
şizofreni adında bir denemem var.
acaba anlattıklarımız paralel mi diye...
sonuçta şiir de şizof... ile başlıyordu.
sonra hayal kırıklığı.
Allahtan bu şiiri sonra okumuşum.
yoksa yazmazdım o yazıyı
şair
çocukluğuna dönmüş sanki ya da şöyle söyleyeyim
çocukluğunun masumluğuna
ve
sözcükler o masum çocuğun öpülesi dudaklarından çıkmış gibi
ve
durum öyle olunca
hüzün daha da katlanıyor
kalabalığın kirliliği de daha da artıyor
masum sözcükler nasıl da hızla kirleniyor
en beğendiğim şiirlerinizdendi
tabii sizi okudukça anlama oranımda artıyor.