BİTERKEN
Gökyüzü bütün ısırganlığıyla
Sararken üstümüzü; Bir kuş konuyor usulca, Yere sarkık omuzlarıma... Hafiften bir esinti üstümüzde, Ve bir yağmur bardaktan boşalırcasına... İrkiliyor bedenin kıvraklığıyla, Sokuluyorsun bu gece de, tenime usulca... Duyulan bir nefes mi? Yoksa! Kalbimin derinliklerinden, Gitme, Diye yükselen Ses mi? Ağaçlar sararmış ve dağıtıyor yapraklarını. Her düşen yaprakta biz oluyoruz, Rüzgarların esintisinde, Kaybolan... Kulak kabartmış üstümüze, Yorgun ve uslanmaz evren... Bir filmin son sahnesini izler Gibi... Ne böyle bir aşka şahit oldu bu evren, Ne de böyle ayrılığı bir kez daha gören... Tak tak tak... Gitgide uzaklaşır oldu, ayaklar yerinden. Bir fırtına koptu sonra, Sarsıldı kainat derinden... Bir sel aldı sessizliği, Eriyen onca kardan… Ve sen tanırsın belki beni, Bu akan gözyaşlarımdan... Delerken bedenin gecenin ihtişamını, Bakakaldı izinden gözlerim… Ve o an, Günahkar ellerim, Son vermek niyetiyle süzdü Sensiz kalan, Yaşamını... Hamit TÜRKAN |