0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
999
Okunma
Ruhumun yaşlı sedirinde hüzün çaydanlığı
Ne zaman rüzgâr çıksa anılarla kanıyorum
Güneşin haylaz ısısında gönlüm üşümekte
Gözlerimin ufkundan kayıyor acı hatıralar
Hangi düşün seherine böylesine tutkunluğum!
Gönlümün yanık örtüsünü kim alacak üzerimden!
Hangi bahar bakir fışkınlarla kapımda bekleyen!
Umudun kandili tükeniyor, huzurdur istediğim
Toprağa şefkat ektim asırlardır, gönülde güz
Buzlar kırdım bekleyişlerle, sözlerimde gürz
Özlemin rengi neydi unuttum, sabrım sus
Ruhumun doruğunda bir kadın, kusursuz
Yorgun kanatlarımın retinasında kırık dalgalar
Hüzünler kemirdi göğsümün umut kayalarını
Ölüler geçiyor sularımdan, usumda hıçkırıklar
Issız bir mezarlıkmış aşk, yasaklarda sevdalar
Dışarıda yağmur, ıslanmış çimenlerde sisler
Yalnız bir patikadayım, geçmişimi tarıyorum
İçimdeki yoksul iniltilerle geceyi geçiyorum
Eski bir trenin vagonunda sana geliyorum
Selahattin Yetgin
5.0
100% (3)