Avuntusuz iç sesleruzun bir azaptan çekiliyorum kan izleri hala tırnaklarımda kalbimi törpüleyen yıllar boğmakta aşındı nefesim naz tımarlamakla hiç bir ferdin boy ölçüsüne denk gelmedi çilem ki hala kanamakta yaşamaksa gün aşırmak geçmişin grisinden solgun geleceğe yorgunum hayat senle hesaplaşmaya mecalim yok suskunluğum çok derin bakma yüreğimin isyan söyleşilerine işkencelerin merkezinden geliyorum ey çocuk bak coşmuş gözlerimde iki ayrı ırmak algıla acıyı incir çekirdeğinde gezinen kaprislerinle oyalama geçti etimi acıtan mor yaralarım ruhum hala esir kasırgalara açıyor her gece kabuslar cehenneme uykuya aç gözlerimi gebe bugün de iç sesime cevabı şaşırmış sorgular çekti beni içine zamanı zamanla öldürmek gerekse de kör hançerin günlüğünden düştüm bir kere ardımda bıraktığım hayat kan seli kurumaz öldürmez de içim çöl görünmez serap dışıma kalıbına tükürdüğüm katiller geçti ömrümden kendime ihanet eden ben miydim yoksa insan sanıp kahpeleri sahibim kimdi benim nasıl verdi usuma basiretsiz emirleri hep seçme seçilme hakkın vardı lakin bunu hiç kullandırmadılar geçirirken güneşi süzgecinden satanlar dünümüzü bıraktılar yarınlarımızı ipotek altında inme gözlerime kirpiklerin ıslanmaz çocuk kuruttular nemini hayatın sana da bu susuz vaha kaldı ek biç istesen de bir avuç maviyle avutamazsın kendini artık…! Sude Nur Haylazca |
tebrik ediyorum...
sevgiyle Sude can...