Düz Ensiz Yazı
Bu kaçıncı oluyor
Sesler sesler sesler Yatsı ezanı bile okundu Aydan kırıntılar toplayıp İnce sazı dinlemek zamanı Defterlere karalamak zamanı Bu kaçıncı oluyor Dağanık saçlarımla Göz çukurlarımın arasında Kocaman bir dünya Öylece duruyor Ürperten sevgisizlikler Bileklerini kesmiş Genç bir kadın daha Yavrularını Onlar uyurlarken Severlerdi babalar Şimdi boğuyorlar Bu kaçıncı oluyor Kırmızıya boyuyorsun yüzümü Sekiz yüz seksen sekize benziyor yürüyüşün O koca ağzını Rakı ve leblebiyle doldurup Kusana dek içmişsin yine Ellerimi yakıyorum Işık sızsın diye Öksürüyorum derin Talihsizim Hem de çok Arala dudaklarını Nasıl olsa Hiçbir şey söylemeyecekler Bari onları Islatayım azıcık Bu kaçıncı oluyor Unutkanlığına ekleniyorum Yazgıma içerleyip Sıyırıyorum geceliğimi Tenim patiskalara Satenlere çoğalıyor Göğüslerinden Avuçlarıma Mutluluk sağıyorum Koca koca mevsimleri Koynuna sığdırmayı Nasıl beceriyorsun bilmem Ama ben hepsinde ayrı ayrı Zamanı seziyorum Valizimde, Terkedilmiş kentler var Terkedilmiş çocuklar Terkedilmiş kadınlar adamlar Ne kadar da Birbirimize benziyoruz Sokul hadi Ayır etimden tırnağımı Hançerinin ucuyla Kanat yaralarımı Keşkem ol Düş gördüm sayarım Uyandığımda Hatırlamaz unuturum Güllerin her yana Böylesi yayılmalarının Bir nedeni olmalı Bu kaçıncı oluyor Saçıp savdığım kendimi Kaybolduğum Uzak uzayışlarda İp gibi, Kıvrım gibi Düz ve Ensiz... |