perdeleri yakmak
Perdeleri ateşe vermek istediğinde
genellikle bir engel çıkar yağmur başlar mesela yada bir telefon gelir: “Bedri, Bey. İş görüşmeniz olumlu sonuçlandı.” der yabancı ses. Kibriti söndürür evden çıkarsın. Yol ve yemek yok. Sadece asgari ücret. Ayrıca öğle tatilini burada geçireceksin. Eyvallah der işi alırsın. Birkaç gün sonra eline fırça ve sabunlu su verirler. Vitrin camı ve üç metre yukarıda duran şirket adının yazılı olduğu büyük tabelaya bakarsın. Bir merdivenin zirvesinde elinde fırçayla dururken senin yerinde olmadıkları için memnun görünerek altından geçen küçük insanları izlersin. Sıra camlara gelir ve bol köpüklü suyu aşağı çektiğinde kıllı bir el belirir camın arkasında gözünden kaçırdığın kirli noktayı işaret eder parmağıyla. Sabunlarsın, el kaybolur. Nihayet akşam eve yürürken basit bir hesapla çalışmak için neredeyse üzerine para verdiğini farkedersin. Gözler kapanmaya başlar, kadın bile düşünemezsin. Ertesi sabah telefon sesi kulak doldurur. “Bedri bey, işe gelmediniz?” “Farkındayım. Akşamdan kalmayım.” “Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?” “Biliyorum, ama sen bilmiyorsun. İstifa.” Der, telefonu kapatırsın. Öyle iyi hissedersin ki kendini karşındaki hıyarın şaşkın halde telefonu hala elinde tuttuğunu düşünürek ellerin ensede seyredersin beyaz tavanı. |
Şiir okurum ümidiyle açtım ama öyküsel bir düz yazı okuyorum.
Bu tür yazılar için denemelere yüklemeniz daha doğru.
Başarı dileklerimle.
Selamlar.
Neslihan YAZICILAR tarafından 2/12/2013 11:01:16 PM zamanında düzenlenmiştir.