Bir gece hali…Ateş böcekleriyle dans ederken karanlık, İçimde bir fısıltı, der ki sürgün zamanı… Dünya mezar misali, ömür desen bir anlık, Ruhumu kemiriyor, unutulan her anı. Çırasız akşamların ardı zifir karası, Öncesi ah-u zarım, derindedir yarası, Kaç adımlık yaşanır, iki kapı arası, Pişmanlık melaneti, sarmışken dört bir yanı. Kapadım gözlerimi, ebruli bir hayale, Işıldayan cemalin dönüştü bir hilâle, Örülmüş bentlerini yıktı coşkun şelale, Mendilinle gözümü, sil gönlümün cananı. Meğer ağ kurmuş belâ, yazgımın sokağında, Gel tuzağa düşeyim gözlerinin ağında. Zemheri gecelerin gecikmiş şafağında, Gel ki tutuşup tütsün, ocağımın dumanı. Erol URAZ 06.02.2013 Eskişehir |
İçimde bir fısıltı, der ki sürgün zamanı…
Dünya mezar misali, ömür desen bir anlık,
Ruhumu kemiriyor, unutulan her anı.
*****************************************************
Karamsarlığın mısralar arasında hüzüne kesilmiş faturasıydı tema.
Ateş böceklerinin kırpışık ışıklarıyla her ne kadar dans etse de duygular; dünya, mezardan farksız gelir insana.. Ölüme sanki çeyrek var... Anılar, peşini bırakmıyorsa, kemirir insanı içten içe... Ah! Meçhule giden yarınlar!
...Diyerek iç geçiren yürek sesi, şiirdeki anlatım ustalığını sergilemiş muhteşem betimlemelerle.
Usta kaleme saygılar. Kutluyorum efendim...