GülümYine yol, yine efkâr, yine gurbet mekânım, Aklım kokuna sürgün, sana takıldı gülüm… Bir yanım resimlerde, vurgun yemiş bir yanım, Hasretin çarmıhına, gönlüm çakıldı gülüm… Vefasız olanların, gözü yaşla dolmaz mı? Nemrut’un kızı mısın, hiç insafın olmaz mı? Beni vurduğun yangın, seni bir gün bulmaz mı? Gençliğim duman oldu, dilde yakıldı gülüm… İçimi ince ince, kemirir hasret kurdu, Bahtımın karasında karanlıklar kudurdu. Erenler meclisinde, dostlar semaha durdu, Seni dilenmek için arşa çıkıldı gülüm… İçimde dinmez sızı, ettiğin zulüm kaldı, Güneş yaktı gündüzü, geceye külüm kaldı, Umut yıldızı diye, vakitsiz ölüm kaldı, Hayatın kıyısında, dağlar yıkıldı gülüm… Erol URAZ 24.07.2012 Eskişehir |