Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
Erol URAZ.
Erol URAZ.
@eroluraz-

Doldur be sâki-3

23 Nisan 2014 Çarşamba
Yorum
Şiirgram

Doldur be sâki-3

( 41 kişi )

27

Yorum

37

Beğeni

5,0

Puan

3473

Okunma

Okuduğunuz şiir 23.4.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Doldur be sâki-3

Doldur be sâki-3

Bâdeler üstünde bir hayal gezer
Söyletme, içimde kalsın be saki.
Gurbetin yolunu, muhannet çizer
Mevlam, niye ferman kılsın be saki..?

Feleğin çarkında dert dizi dizi
Yüreğimde saklı ayrılık izi
Kadir Mevlam mahzun etmesin bizi
Kapımızı, rüzgâr çalsın be saki…

Umudum, toprakta gül kurusuymuş
Üstünde göz yaşım bir duru suymuş
Özdeki sermaye, sabr’ile Hu’ymuş
El, kendine derman olsun be saki…

Yârdan ayrı düşen aşı neylesin
Mezarı başında taşı neylesin
Şu akılsız düşmüş başı neylesin
Azrail canını, alsın be saki…

Sıladan uzakta derdiğim keder
Doldur kadehleri eylesin heder
Bu son fasıl artık çektiğim yeter
Kemancı segâhtan çalsın be saki…

Erol URAZ 23.04.2014 Eskişehir





Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (41)

5.0

95% (39)

4.0

5% (2)

Doldur be sâki-3 Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Doldur be sâki-3 şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Doldur be sâki-3 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nezahat Yıldız Kaya
Nezahat Yıldız Kaya, @nezahat-yildiz-kaya
27.6.2014 14:04:36
5 puan verdi
Cok guzel, mukemmeldi siir, duygularin anlatimi Erol Kardesim.
Kutluyorum siiri, yuregini ve o gunde gune dusen bu guzelligi..
Selam, sevi ve dua ile..
Şükran AY
Şükran AY, @sukranay
31.5.2014 21:04:08
5 puan verdi


Muhteşem ötesi bir güzellik daha.Ne diyim size ne diyim.Kıskanmaya başladım gibim sanki :)) tabiki şaka.

Ses, biçim, teknik, duygu, örgü hepsi kıvamındaydı.Varolun sayın hocam.Teşekkürler değeri paylaştığınız için.Selam ve saygılarımla yüreğinize.




Sima-i HayaL
Sima-i HayaL, @sima-ihayal
27.4.2014 19:10:08
4 puan verdi
இܓ Ana’dolu-dan Anadoluluya merhaba…!

Zannetme ki güldür, ne de lâle,
Âteş doludur, tutma yanarsın
Karşında şu gülgûn piyâle!

İçmişti Fuzûlî bu alevden,
Düşmüştü bu iksîr ile Mecnûn
Şi’rin sana anlattığı hâle…

Yanmakta bu sâgardan içenler,
Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı
Baştan başa efga-n ile nâle.

Âteş doludur, tutma yanarsın
Karşında şu gülgûn piyâle! இܓ

Ahmet HAŞİM


இܓ Deniz ve ay gibi , bir kabarıp bir durulmanın, bir küsüp bir barışmanın, gelemeyişin ve gidemeyişin, gelişin ve gidişin, en hasretli, en nuranî ;

Yârin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir bu KARANFİL, இܓ


DÜŞ

Nasibime yenilgi düştü!
Nasibime kırık bir kalp düştü!

Nasibime düşenlerin düşüşlerine şahit olmak düştü!
Nasibime düşüş düştü!
Yoksa bütün bunlar bir düş'müydü! இܓ


A.AYÇİL

இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ



இܓ MUHAMMEDİN GÖZLERİ SÜRMELİ இܓ Müziksiz ilahi - இܓ - BÜTÜN ...
►►
https://www.facebook.com/video/video.php?v...


Levlake hadisi olarak bilinen "Sen olmasaydın, ey Habîbim, felekleri (kâinatı) yaratmazdım" kudsî hadisi ne anlama gelmektedir? Kaynağı var mıdır?


Hakikat-ı Muhammediye (sallallâhu aleyhi ve sellem) hem hayatın hayatı, hem kâinatın hayatı, hem İsm-i A'zam'ın tecelli-i a'zamının mazharı ve bütün zîruhların nuru ve kâinatın çekirdek-i aslîsi ve gaye-i hilkati ve meyve-i ekmeli olmasından, o hitap doğrudan doğruya O’na bakar. Sonra hayata ve şuura ve ubudiyete O’nun hesabına nazar eder.Efendimiz’in temsil ettiği bir Hakikat-ı Ahmediye var, bir de Hakikat-ı Muhammediye var. Dünyayı teşriflerinden önce O, Hakikat-ı Ahmediyesi ile vardır ve Kâ’be hakikatı ile tev’emdir. Bu sebeple O, İncil’de Ahmed ismiyle anılmıştır; Kur’an’da da geçtiği üzere, Hz. İsa (as) O’nu, Ahmed ismiyle müjdelemiştir. O, dünyayı teşrifleri ve risaletleriyle birlikte Hakikat-ı Muhammediye’yi temsil etmiştir. Vefatından sonra da, yine Hakikat-ı Ahmediye’nin tecellisi söz konusudur.( bkz.Sorularla İslamiyet açıklamalı) இܓஇܓஇܓ



Kırılan kaselerden süzülünce türküler இܓ
Işık sızar toprağa ruhundan aynaların இܓ
Bir damla göz yaşında boğulur mu bu hayâl இܓ
Hüznümde binlerce yıl,coşkumda ansın güzel இܓ

*Tenha Hıçkırıklar* இܓ

&


________________________________________
இܓ REŞHALAR இܓ


TENBİH
Hâlık-ı Âlemi bize târif ve ilân eden deliller ve bürhanlar, lâyüad ve lâyuhsâdır. O delillerin en büyükleri üçtür.
Birincisi: Bazı âyetlerini gördüğün, işittiğin şu kitab-ı kebir-i kâinattır.
İkincisi: Bu kitabın âyetü’l-kübrâsı ve divan-ı nübüvvetinin hâtemi ve künûz-u mahfiyenin miftahı olan Hazret-i Muhammed Aleyhissalatü Vesselâmdır.
Üçüncüsü : Kitab-ı âlemin tefsiri ve mahlûkata karşı Allah’ın hücceti olan Kur’ân’dır.
Şimdi, birkaç reşha zımnında ikinci bürhanı tariften sonra sözlerini dinleyeceğiz.

BİRİNCİ REŞHA :

Arkadaş! Hâlıkımızı tarif eden, pek büyük bir şahsiyet-i mâneviyeye mâlik, bürhan-ı nâtık dediğimiz, "Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm kimdir?" diye yapılan suale cevaben deriz ki:
Hazret-i Muhammed (a.s.m.) öyle bir zattır ki, azamet-i mâneviyesinden dolayı sath-ı arz, o zatın mescid-i aksâsıdır. Mekke-i Mükerreme onun mihrabı, Medine-i Münevvere onun minber-i fazl-ı kemalidir. Cemaat-ı mü’minîne en son ve en âli imam ve nev-i beşerin hatîb-i şehîridir; saadet düsturlarını beyan ediyor. Ve bütün enbiyânın reisidir; onları tezkiye ve tasdik ediyor. Çünkü, dini bütün dinlerin esasatına câmidir. Ve bütün evliyânın başıdır; şems-i risaletiyle onları terbiye ve tenvir ediyor.
O zat (a.s.m.) öyle bir kutup ve nokta-i merkeziyedir ki, onun halka-i zikrinde bulunan bütün enbiyâ-i ahyâr, ebrâr-ı sâdıkîn onun gelmesine müttefik ve kelâm-ı nutkuyla nâtıktırlar. Ve öyle bir şecere-i nuraniyedir ki, damar ve kökleri, enbiyânın esasat-ı semâviyesidir. Dal ve budakları, evliyânın maarif-i ilhamiyesidir.
Bu itibarla, herhangi bir dâvâyı iddia etmişse, bütün enbiyâ mucizelerine istinaden

________________________________________
ve bütün evliyâ kerametlerine müsteniden ona şehadet etmişlerdir. Evet, bütün dâvâlarının tasdiklerini iş’âr eden, bütün kâmillerin hâtem ve mühürleri vardır. Ezcümle:
O zatın (a.s.m.) dâvâlarından biri tevhiddir. Bu dâvâyı tasrih ve ifade eden kelime-i mübârekesidir. O zatın halka-i din ve zikrine giren bütün geçmiş ve gelecek insanlar o kelime-i mukaddeseyi rükn-i iman ve vird-i zeban etmişlerdir. Demek, o dâvânın hak ve hakikat olduğuna kanaat ve itminan ve iz’anları hâsıl olmuş ki, zaman ve mekâna şâmil bir tarzda, o kelime-i mübâreke, meşrepleri, meslekleri, an’aneleri mütehalif, mütebayin insanların ağızlarında Mevlevîler gibi semâvî deveran ve cevelân ediyor.
Binaenaleyh, gayr-ı mütenahî şahitlerin tasdikiyle hak ve hakkaniyeti tahakkuk eden bir dâvâya, hiçbir vehmin haddi değildir ki, ona dest-i itirazı uzatabilsin! 2R.3R. …(Mesnevi-i Nuriye, Sayfa 21) இܓ இܓ இܓ

&

Ey kardeş! Eğer hikmet-i âlemin tılsımını ve hilkat-i insanın muammasını ve hakikat-ı salâtın rumuzunu bir parça fehmetmek istersen, nefsimle beraber şu temsilî hikâyeciğe bak:

Bir zaman bir sultan varmış; servetçe onun pek çok hazineleri vardı. Hem o hazinelerde her çeşit cevâhir, elmas ve zümrüt bulunuyormuş. Hem gizli pek âcaip defineleri varmış. Hem Kemâlâtça sanâyi-i garîbede pek çok mehareti varmış. Hem hesabsız fünûn-u acîbeye ma'rifeti, ihâtası varmış. Hem, nihayetsiz ulûm-u bedîaya ilim ve ıttılâı varmış. Her cemâl ve kemâl sahibi, kendi cemâl ve kemâlini görmek ve göstermek istemesi sırrınca; o sultan-ı zîşan dahi istedi ki, bir meşher açsın, içinde sergiler dizsin; tâ nâsın enzarında saltanatının haşmetini, hem servetinin şa'şaasını, hem kendi san'atının hârikalarını, hem kendi ma'rifetinin garibelerini izhar edip göstersin. Tâ cemâl ve kemâl-i mânevîsini iki vecihle müşahede etsin:

Bir vechi: Bizzât nazar-ı dekaik-âşinâsıyla görsün.

Diğeri: Gayrın nazarıyla baksın. Bu hikmete binâen, cesîm ve geniş ve muhteşem bir kasrı yapmağa başladı. Şâhâne bir Sûrette dairelere, menzillere taksim ederek hazinelerinin türlü türlü murassaatıyla süslendirip kendi dest-i san'atının en lâtif, en güzel eserleriyle zînetlendirip, fünun-u hikmetinin en incelikleriyle tanzim edip düzelterek ve ulûmunun âsâr-ı mu'cizekâraneleriyle donatarak tekmil ettikten sonra, herbir taam ve nimetlerinin bütün çeşitlerinden en lezizlerini câmi' sofralar, o sarayda kurdu. Herbir tâifeye lâyık bir sofra tâyin etti. Öyle sehâvetkârane, san'atperverane bir ziyafet-i âmme ihzâr etti ki, güya herbir sofra, yüz sanâyi-i lâtifenin eserleriyle vücud bulmuş gibi kıymetli hadsiz ni'metleri serdi. Sonra aktâr-ı memleketindeki ahali ve raiyetini, seyre ve tenezzühe ve ziyafete dâvet etti. Sonra bir yaver-i Ekremine (ASM) sarayın hikmetlerini ve müştemilâtının mânâlarını bildirerek Onu üstad ve târif edici tâyin etti. Tâ ki, sarayın Sâniini, sarayın müştemilâtıyla ahaliye târif etsin ve sarayın nakışlarının rumuzlarını bildirip, içindeki san'atlarının işâretlerini öğretip, derûnundaki manzum murassalar ve mevzun nukuş nedir? Ve ne vecihle saray sahibinin Kemâlâtına ve hünerlerine delâlet ettiklerini, o saraya girenlere târif etsin ve girmenin âdâbını ve seyrin merasimini bildirip, o görünmeyen sultana karşı marziyatı dairesinde teşrifat merasimini târif etsin. İşte o muarrif üstadın herbir dairede birer avenesi bulunuyor. Kendisi en büyük dairede şâkirdleri içinde durmuş, bütün seyircilere şöyle bir tebligatta bulunuyor. Diyor ki:Ey ahali; Şu kasrın meliki olan seyyidimiz, bu şeylerin izharıyla ve bu sarayı yapmasıyla, kendini size tanıttırmak istiyor. Siz dahi onu tanıyınız ve güzelce tanımağa çalışınız. Hem şu tezyinatla kendini size sevdirmek istiyor. Siz dahi onun san'atını takdir ve işlerini istihsan ile kendinizi ona sevdiriniz. Hem bu gördüğünüz ihsanat ile, size muhabbetini gösteriyor. Siz dahi itaat ile ona muhabbet ediniz. Hem şu görünen in'am ve ikramlar ile, size şefkatini ve merhametini gösteriyor. Siz dahi şükür ile ona hürmet ediniz. Hem şu Kemâlâtının âsârıyla, mânevî cemâlini size göstermek istiyor. Siz dahi onu görmeğe ve teveccühünü kazanmağa iştiyakınızı gösteriniz. Hem bütün şu gördüğünüz masnûat ve müzeyyenat üstünde birer mahsus sikke, birer hususî hâtem, birer taklid edilmez turra koymakla, herşey kendisine has olduğunu ve kendi eser-i desti olduğunu ve kendisi tek ve yekta, istiklâl ve infirad sahibi olduğunu size göstermek istiyor. Siz dahi Onu; tek ve yekta ve misilsiz, nazîrsiz bîhemta tanıyınız ve kabûl ediniz.» ( 11.söz) இܓ இܓ இܓ





இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ



இܓ Malatyayı baştan başa çiçek bürümüş
இܓ Malatya’nın gençleri almış yürümüş ;)


இܓ Malatya bulamazlar eşini இܓ - Dailymotion video
► 3:09► 3:09
www.dailymotion.com/.../xdz47t_malatya-bulamazl...‎
o
9 Tem 2010
MALATYA SAYFASINA GİRMEK İÇİN BU LİNKE ... Malatyaspor Taraftar Videosu Malatya Malatya bulunmaz eşin gönülleri coşturur ayla güneşin...




இܓ Ben gedâ sen şaha kul olmak yok amma neyleyim
Ârzû sergeşte-i fikr-i muhal eyler beni இܓ

&

இܓ Başımdan akl ise gitti dil ile cân revân oldu
Ten-i bî-itibâr adlı kuru virânemiz kaldı இܓ

-Fuzulî-

இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ


Bu şiiri yazmakta ki maksadınız kaleminizin güzelliğini, naifliğini yansıtmak mıydı, veyahut kalbinizin zerzenişleri miydi şiirsel olarak… her ikiside başarılıydı… tebrik ederiz… sizi bir nebze de olsa tanımış olduk yansıttıklarınızla beraber… İsminizin vesilesiyle de Sivaslı bir arkadaşımı anımsadım çokk teşekkürler…Ailenizle hayırlı uzun bir ömür dilerim Erol Bey… Gönül kaleminiz daim olsun …
Eski (bir )şehir’e Selâm ve sevgiler …DUA ile… இܓ


Er-ol ..!

இܓ NAMAZ NİÇİN BEY-(İ)-N-E ŞİFADIR ? ...

...

Rabbimiz damarları ve bünyesi çok nazik ve hassas olan beynimize daha fazla kan göndermenin şekil ve şartlarını öylesine ayarlamıştır ki bu ayarlamanın hassas ölçüleri beşer idrakinin üzerindedir. Böylece Günde 40 rekat namaz kılındığında ,40 kere rüku ya varılarak birinci derecede ,buna ilaveten hareketin dozu artırılarak 80 kere secdeye varılarak ikinci doz ve derecelerde ,beyin kan ile yıkanmakta ,beyin damarları ve sinirleri ölçülü olarak formuna getirilmekte ,fiziki ve arazi tesirlerle zaman zaman az kan alan veya dengesiz kan akışına maruz kalan bu organın hem şükür ve hem de hakkı ödenmektedir.

*Niçin Günde Beş Vakit NAMAZ Kılmalıyız ? * இܓ

இܓ NİÇİN NAMAZDA OKUNANLARI ANLAMALIYIZ ? …

Namaz kılarken dikkat etmememiz gereken hususlardan bir diğeri ise namazda okuduğumuz, Kur’an’ın , yaptığımız tesbih ve zikirlerin manasını anlamaktır.Manasını anlayarak kıldığımız namazla, manasını anlamadan kıldığımız namaz arasında dağlar kadar fark vardır.Bunun içindir ki ,Rabbimiz bize , namazın anlaşılması ve okuduğumuzun tefekkür edilmesi için Ku’ran’ ı tertil üzere(tane tane) okumamızı emretmektedir.
Şu unutulmamalıdır ki, gerek bilgisizlikten, gerekse bilgili olduğumuz halde dikkatsizlikten dolayı bir insanın okuduklarını anlamadan kıldığı namaz asla ALLAH’ın istediği ve Peygamberimizin kıldığı namaz değildir.Bizden istenmemiş olan bir namazı kılmış olmamak için namazda okuduklarımızın manasını anlamalıyız.Çünkü okuduklarımızı anlamamız bize ALLAH SEVGİSİni kazandırır. இܓஇܓஇܓ


இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ & இܓ
Nilüfer Sarp
Nilüfer Sarp, @nilufersarp
25.4.2014 12:57:13
5 puan verdi



Gerçekten günü fazlasıyla hak eden bir şiir..

Tebrikler...Teşekkürler....

Saygı ve selamlar.....
geul
geul, @geul
25.4.2014 06:57:45
5 puan verdi
çok kıymetli dizeler ;-)
Saygılar efendim
Birselamver25
Birselamver25, @birselamver25
25.4.2014 02:15:04
5 puan verdi
Defterde okuduğumda günün şiiri demiştim.Hem Türk edebiyatına, hem okuyucuya verilen değerin göstergesi örnek bir şiir kutlarım Erol bey saygılarımala
ÜNSÜZ ŞAİR...
ÜNSÜZ ŞAİR..., @unsuzsair---
24.4.2014 22:17:31
5 puan verdi
ALLAH resulunun gittiği yol da ALLAH taalanın emriydi...Kaderdir öyle yazılmış öyle yaşanacak velakin her ayrılık bir yara açar sızlatır yürekleri...O yüzden kavuşmayı arzeder kor misali yanan yürek...

Ve zaman geçer belki de, özlenirim. Özlersin delicesine, "gül kurusu"... Her zamanki gibi harika dizeler...Gönlüne bereket, kaleme esenlikler dilerim...Selam ve saygılar üstadım....
flycan57
flycan57, @flycan57
24.4.2014 21:45:25
5 puan verdi
Sıladan uzakta, derdiğim keder
Doldur kadehleri, eylesin heder
Bu son fasıl artık, çektiğim yeter
Kemancı segâhtan çalsın be saki…


güne çok yakışmış...şiir tebriklerimle...saygılar hep...
gül peri
gül peri, @gulperi
24.4.2014 21:22:31
5 puan verdi


6+5=11 kalbıyla yazılmış kusursuz bi hece şiiri.
Kafiye seçimi ve sargısı da yerinde.Günün seçkisine layık bir şiir.
Kutluyorum.Başarınız daim olsun.
mirim
mirim, @mirim
24.4.2014 21:10:45
5 puan verdi
Ustam harika bir şiir okumanın hazzını yaşattınız. Hem tebrik hem teşekkürler... Yerine çok yakıştı...
Ferhat F.
Ferhat F., @ferhatf-
24.4.2014 17:55:22
Yüreğinize sağlık çok güzel
babidim
babidim, @babidim
24.4.2014 17:24:28
5 puan verdi
Seçkileri çok hak eden şiiri ve sayın şairimizi ben de tüm kalbimle kutluyorum.
''İşte bu,, dediren muhteşem bir şiirdi. Kusursuz ve akıcı.
Nicelerine inşallah, hep böylesi seçkilerlerle...
Esenlik dileklerimle Sayın Uraz!

babidim tarafından 4/24/2014 5:24:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gül ESEN
Gül ESEN, @gulesensancar
24.4.2014 15:57:08
5 puan verdi
güne değil yıla yakışan bir şiir bu saygıdeğer Erol bey.. tebriklerim kalben ...saygılarımla

GÜLESEN SANCAR tarafından 4/24/2014 3:57:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mehmet Nalbant
Mehmet Nalbant, @mehmetnalbant
24.4.2014 13:54:20
Şiir muhteşem Bestelense harika bir eser çıkar ortaya. Yürekten kutlarım şairi.
selahattincansız
selahattincansız, @selahattincansiz
24.4.2014 13:19:48
güzel şiir. tebrikler.
Etkili Yorum
KUVVA
KUVVA, @ferhatkeremgil-
24.4.2014 12:12:29
5 puan verdi
Vayyy...Hemşehrim döktürmüşsünüz be ya:))

Esasında hecede yapılması gerekeni yapmış şair: "Hecenin keskin kalıplarını hissettirmeden, tüy gibi vites değiştirerek uçurmuş şiiri..."

Her dörtlük diğerinden derin ve güzel.Bir seçme gerekirse yine de şu kıtayı seçerdim:

"Umudum, toprakta gül kurusuymuş
Üstünde göz yaşım, bir duru suymuş
Özdeki sermaye, sabr’ile Hu’ymuş
El, kendine derman olsun be saki…"

Yunus Emre'den torununa kalmış tek miras, şairin DNA'sındaki fısıltılı haykırış.

Çok beğendim usta.

Saygılar.

M.Binboğa
Eskişehir






Dosteli_
Dosteli_, @dosteli
24.4.2014 12:11:32
5 puan verdi
ÇOK GÜZELDİ EROL DOST HEMİ DE ÇOK. Alkışlarım şiir yüreğine.
Turgut Öztürk
Turgut Öztürk, @turgutozturk
24.4.2014 10:48:22
GÖNLÜNE SAĞLIK
EROL BEY
ummueytem
ummueytem, @ummueytem
24.4.2014 09:41:20
5 puan verdi
şiir budur dedirtti

başarılarınızın devamını dilerim

tebrikler
gülkurusu
gülkurusu, @gulkurusu
24.4.2014 08:48:37
5 puan verdi
Umudum, toprakta gül kurusuymuş

...

adımı duyunca geldim:)

iyi ki gelmişim... tadı dimağımda kalan şiirinize tebriklerimi bırakıyorum

yüreğinize selam/et...
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
24.4.2014 08:48:21
5 puan verdi
çal kemancı gönül sazını...

güne düşmesi kaçınılmaz dizelerdi

nicelerine şairim büyük keyifti seni okumak yine...

saygılarımla
nene hatun
nene hatun, @nenehatun
24.4.2014 01:06:23
5 puan verdi
Okuduğuma değdi şiirdi gönülden kutluyorum

saygımla.
Etkili Yorum
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
23.4.2014 21:31:15
5 puan verdi
Demek ki böyle şaheserler yazmak için okunmaya gerek yokmuş.)))))))))

Her zamanki gibi yine hayran bıraktın mısralarınla değerli üstadım.

Selam ve sevgilerimle.
Etkili Yorum
yok,sul
yok,sul, @yok-sul
23.4.2014 19:00:02
5 puan verdi
üstadım siz şimdi prof üstadlığa yelken açtınız anlaşılan

şiir okumak isteyen gelsin bu sahifeye

başka yerde yok mu yok valla var da böylesi yok

_____________________________________

muhteşemdi öncekide bu da tebrik ederim üstadım

sizi okumak bir ayrıcalık vesselam


Umudum, toprakta gül kurusuymuş
Üstünde göz yaşım, bir duru suymuş
Özdeki sermaye, sabr’ile Hu’ymuş
El, kendine derman olsun be saki…


şu dörtlüğe bakarmısınız millet....
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
23.4.2014 16:52:28
Ustaların şiiri bir başka oluyor,tebrik ederim saygılarımla.
Şair Yürek
Şair Yürek, @sair-yurek2
23.4.2014 16:25:00
5 puan verdi
Erol hocamdan yine muazzam bir hece şiiri
tebriklerim saygılarımla beraber
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat, @afet-ince-kirat
23.4.2014 15:37:27
Harikaydı dizeler yüreğine kalemine ellerine sağlık... Rabbim yüreğindeki gücü hiç eksik etmesin saygılarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.