Yüzünde Çürükler(1) ve biz üstünde yaşıyoruz koskoca bir yaranın belki de kabuğu delinecek dünyanın acı kırmızı irin akacak dışarı ayaklarını yakarak çocukların. söylesenize en çok hangi katmanda yaşanır ölüm kuyruğu dikip gelişini görürüm? (2) de ki öldüm yetmiş beş santimmiş kabuktaki ömrüm. yarasını sızlatmaya bile yetmezmiş dünyanın neyse o gelip gördüğüm. (3) kim demiş bireylerden oluşuyoruz doğurduklarımızı çocuk sıfatında yaşıyoruz fikrimiz şekliniz olsun derken damarlarına inceden bir tekerleme aşılıyoruz: çık ar! çık ar! çık ar! kırk kere iğnelersen gerçek olurmuş, bilmesek de yapıyoruz. utanç çıkınca sinir uçlarından yaşı var işi çıkar bedenler kalıyor geriye azot kokuyor yer yüzünün yaşlı yanları kirli bir renk alıyor işliyor hayatın içine. sonrası savaş çocukları öldüren aş. ah nice bir döngüdür kirli kokusu dünya’nın bırakın! çürümesin bedeni çocukların. B. |
"Daha önceleri nerelerdeydiniz"