Görecegelecek yüzyıldan kalma bir fotoğraf makinesi tutuyorum ellerimde deklanşörün artığı belirsiz zaman karesi bilmediğim renkler kamaştırıyor gözlerimi ritmi artıyor damarlarımda pompalanan kanın kürtajla almışlar annemi omurgasından büyük babamın bu küflü cinayet şahididir biraz eksik biraz fazla evrenlerin mutlak doğruluğun mutlak mağlubiyetinin kendi içinde çürüyen benzetmelerin bu küflü cinayet, yokluğa dokunmanın adresi paralel doğan güneşlerin gövde gösterisi... noktasal boyutta yalanlıyoruz zaten tüm gerçeği ışık değince dans edermiş cisimler odaklıyoruz, kımıltısız, pranga takmışlar bileklerinden selamladıktan sonra seyirciyi bir başka evrende perdeyi indirecekler B. |
Gördüğümüz zaman aslında görememiş de oluyoruz aynı zamanda.
Biliyoruz ki, kalbimize ait ne varsa; bir tatlı izafi duygudur.
Sözcükleri böylesine küflü bir cinayetin şahidi yapmak da,
belki bundan mütevellit bir teşebbüsdür.
Tebrikler.