bir tarafım sensin, gözlerim mesela günışığı vuruyor çam ağaçlarına sarı saçlı bir kadın oluyor annem gölgeler büyüyor avuçlarında, yokum iki ihtiyarın tasasıyım yorgun bir bulvarda her an unutkan, her an hırçın, pişman altı fahişeyi sevdim eteklerinden altı yanlışım var tüm doğrularımdan biri ben, beşi hayat diye ömrüme sunulan
bir rüzgarın nedensiz ürperişiydi tüm kırgın öpüşmelerimizin aslı sorguya çekildi dudaklarım (bir aşkın tek suikast zanlısı) her kaçırdığım trende elimden tutardı, çocukluğumun haylaz saflığı içimde biriken cesetleri yaktım bir akşam, çok günahtı ayağıma takılırdı bastığım her kaldırım taşı, sen kokardı
sana gözlerimi bırakacağım bir gün demli bir yalnızlıkla karşıla telaşımı dönsün kapıdan bir ayrılık daha usulca bir mevsim seç yanık kokulu odalarda kalifiye acılar biriktirsin tecrübesiz aşklar buğulu aynalarda üşüsün nemli yüzler eylül saf tutsun ölüsüz cenazelerde
kaç asır saklanabilirsin annenin rahminde ? kuşların kanadında yüzün mü var kaçmak mı istedi ruhun içinden yanlış duraklarda inerken mi kaybettin bir bulut dolusu gözyaşlarını ne çok yabancılardı insanlar aslında
bir kuşkum da sensin, yalnızlığım mesela aynı harflere bakarız küflü bir istasyon duvarında aynı şiiri yazarız, düşlerimiz toplatılır ayrı yataklarda eşini arayan çift kişilik ter oluruz yoksul bir ağıt taşırız terk edilmiş sığınaklarda
her günahın suçlusu Tanrı mıdır acaba ? bir kentte henüz kandırılmamış kaç bakire cadde kaldıysa (yani kazılmadan duruyorsa orada ihalelerde hep kaybeden tarafta) vatana düşman sayılıyorsa asi bir şiir minareden künyesi okunuyorsa bir ateistin, - ne kadar saçma !
bir kuşkum da sensin, yalnızlığım mesela nefesimle düşer tenindeki çığlarım saçların sanırım güneşi, çok bakarım, ağlarım hep dayak yemiştir sol yanım her okul safsatasında bir kuşum vardı çocukken, saldım, mevsim kıştı tırnaklarımdaki her yara bir kuşun sancısı
sana gözlerimi bırakacağım birgün demli bir yalnızlıkla karşıla telaşımı dönsün kapıdan bir ayrılık daha usulca bir mevsim seç yanık kokulu odalarda göğsüme kızıl intiharlar sarılsın geceler aldatılsın yalnızlıkla tüm ölü şairler yerini yadırgasın...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KUŞ/KU şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KUŞ/KU şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ilk anladığım bu şiiri iki usta şairin yazdığı birbirini dengeleyerek çok güzeldi insan denilen varlığın anatomisini çıkarmış şiir elbette ruhsal ve mercekle bakarlarken insana toplumun mozaiğini de ele almışlar kaldırım taşlarında dolaşan lekern sahiplerini ve lekelenenleri aşkın gözleri gökyüzünde ararken karşısındakini tebriklerim iki şaire
Şiiri dün dinlemiştim vaktim olmadığı için yorum yazamamıştım...Şimdi yağmur yağıyor gelen giden yok..ve bazı şiirler yağmura çok yakışıyor...Her kelime özenle seçilmiş...Ki bu kalemlere yakışan budur...Sayfaya emek veren üç güzel yüreğe sevgilerimi ve tebriklerimi bırakıyorum....
Not : Şiirin böcek almamasına duyduğum şaşkınlıkla ayrılıyorum sayfadan....
Bazı şiirler vardır...bütün gün, gelip-gidip okumak istersin...ve geldikçe düğümlenir boğazında sanki kelimeler...
işte bu şiir de öyle bir şiir...dün okudum ve hatta sesini hiç kısmadan dinleyerek ama öyle etkilenmiş olacağım ki bu şiire lâyık olmayacak diye korkup içime akıttım tüm harfleri...
hem şiir çok güzel hem de ikili bir yüreğin çalışması olduğu halde tek kişi yazmış gibi algılıyorsunuz şiiri...o denli uyuşmuş cümleler birbiriyle...
ve bu aslında sanılanın tersine çok zordur...bir cümle dahi şiiri allak bullak edebilir ama bu şiirde böyle birşey mevzu bahis değil...ayağına hiç çelme yememiş diyelim...
ve seslendiren arkadaşımızın hakkını da yemiyelim...o da çok güzel seslendirmiş...hatta şiire sesi çok uymuş dersem abartmış olmam değil mi..?
her haliyle dört dörtlük bir şiir okudum Can Feyza...
Resmen şiir ziyafeti sunmuşsunuz bu güzel şiiri okuyup, her iki kalemin sahibine (hatta etkileyici yorumuyla katkı sağlayan Deniz beye) teşekkür etmeden, geçip gitmek olmazdı.
kaç asır saklanabilirsin annenin rahminde ? kuşların kanadında yüzün mü var kaçmak mı istedi ruhun içinden yanlış duraklarda inerken mi kaybettin bir bulut dolusu gözyaşlarını ne çok yabancılardı insanlar aslında
sana gözlerimi bırakacağım birgün demli bir yalnızlıkla karşıla telaşımı dönsün kapıdan bir ayrılık daha usulca bir mevsim seç yanık kokulu odalarda göğsüme kızıl intiharlar sarılsın geceler aldatılsın yalnızlıkla tüm ölü şairler yerini yadırgasın...
Feyza Can & Irmak Eriş Ocak / 2013 Bu kalem hiç susmasın ki benzer şiirlerden mahrum kalmayalım..! :)+5
anne rahmi tarihin en en kesin ve en doğru sonuç alınan işkence yöntemi.
ve ayrıca şiire gelirsem;
hep demişimdir ki başka bir feylesof da söylemiş olabilir, kişiyi şekillendiren içinde bulunduğu şartlardır. benzer şartların şekillendirdiği şahısların benzer refleksler sergiyelip benzer söyleyişlerde bulunmaları, benzer yaralara sahip olmaları, benzer duruşlarda bulunmaları kabuledilebilirdir..
yani demem oki; yarın herhangi bişrinizin yazdığı şiiri birebir yazabilirim..birebir yorumlar yapabilirim..
bire bir derim... siz iki kişi miydiniz:)
bnence güne gelir bu şiir..
ebuzerpaşa tarafından 1/17/2013 12:58:47 AM zamanında düzenlenmiştir.
Şuradan başlamak lazım: iki kişinin yazdığı şiir nasıl tekil olabilir? Hadi bir de satranç masasının öbür ucuna geçeyim: taş çalma lan! Eski yerime geçeyim: İki kişinin büyük bir olasılıkla birbirini iyi tanıması lazım. Hadi bunu da geçtim birbirlerinin kelimelerini iyi bilmeleri lazım. Aksi taktirde şiir aksar; belki ritmik olarak sorun olmaz ama anlam yönünden zayıflar. Fakat yukarıdaki - ahan da şu taraftaki- şiirdeyse tüm saydığım olumsuzlukların hiçbiri yok. Aksine muazzam bir şiir çıkmış ortaya. Şiirin içinden pasaj seçip yoruma ekleyerek "harika" demeyi pek sevmediğimden teker teker o sarsıcı yerleri almayacağım. Lâkin şiiri yazan iki kadın şairimizi kutlarım:
Yeri gelmişken - rahat dur oğlum- bir konuya da değineyim; kadın şair sözkonusu olunca "şaire" diyorlar ya o kişileri işte aruz vezniyle dövesim geliyor. Kardeşim şair kelimesi erkeği ne zaman imledi de şaire kadın şair oldu? El insaf yahu!
Kim dedi kardeşim Irmakcığım kadındır diye; ırmaklar coğrafi bir güzelliğimizdir. Kızım olursa adını Mahmut koyma ihtimalim hayli yüksek :) Bu arada Irmak bey kusuruma bakmasın. Ki bu durum birkaç kez başıma da geldi...
Yani feyza can o kadar şey yazdık sen gittin ırmağın cinsiyetine takıldın. Pes vallahi (nasıl iyi kıvırdım mı)
her günahın suçlusu Tanrı mıdır acaba ? bir kentte henüz kandırılmamış kaç bakire cadde kaldıysa (yani kazılmadan duruyorsa orada ihalelerde hep kaybeden tarafta) vatana düşman sayılıyorsa asi bir şiir minareden künyesi okunuyorsa bir ateistin, - ne kadar saçma ! müthiş
birbirini dengeleyerek
çok güzeldi
insan denilen varlığın anatomisini çıkarmış şiir
elbette ruhsal
ve
mercekle bakarlarken insana
toplumun mozaiğini
de
ele almışlar
kaldırım taşlarında
dolaşan
lekern sahiplerini
ve
lekelenenleri
aşkın gözleri gökyüzünde
ararken karşısındakini
tebriklerim iki şaire