SENİNLE DOĞDUM, SENSİZ ÖLEMEM Kİ
İlk çığlığıydı bakışların
İlk feryatlarındı gülümsediğini hissetmem Bir güneş gibi parıldıyordun üstüme Ve bir sonbahar oluyordun Kış gibi soğuyordun Hele o içime yağan karlar var ya İçimde buz gibiyken bile seninle mutluydum Hani bir zamanlar bakmaya kıyılmazdın ya Vazgeçilmezdin Güldün, menekşeydin, sümbüldün Koklamaya kıyamazdım Seninle doğdum, sensiz ölemem ki Gittin Hoyrat bir rüzgar oldun şimdi Esip uçtun Ey sevdiğim Hangi sevabın günahına girdin Hangi ak gerdanı siyaha çevirdin Ve hangi mahsum sevinçleri ağlattın Bilinmez bir el uzandı, uzaklardan sandım Yarım kaldım kırıldım Sahipsiz kaldım sandım Yolun sonunda tek başıma Seninle doğdum, sensiz ölemem ki Vurun beni yalnızlığımın ortasında kalan kalbinden Şimdi gittin Gözlerim bir sana kanadı Yanaklarım bir sana ıslandı Bir el nemini alamadı gözyaşlarımın Dudaklarım iki yana büküldü Bir çocuk gibi İçimden hıçkırıklara boğuldum Kimse duymadı feryatlarımı Kimse görmedi çaresizliğimi Sustum Yüreğim kırgın Yüreğim talan Yüreğim tufan yeri Kalbim korkaktır artık Sevmelerim içimdedir Sen gitme yüreğimden Alaz yangınlar sarmasın tenimi Ve o yalnızlığım bela olmasın Dağ gibi kabarmış yüreğime İbrahim DALKILIÇ |