Ki aşk dişizorlu bir yokuşta güneşi sırtlamaktır aşk erdiğinde zirveye yuvarlanmamak gerisin geriye kendi küllerinle ihanetin sıfır seviyesine göğün kanatlarında sıkışmaktır aşk bırakıldığında boşluğa yoktur açacak mendilin sevgiliye paraşüt olur mu diye karanlık tünellere çekilmektir yalnızlık patlamaya hazır volkan kaynadıkça magma yürek ki şıktır soğudukça oturur hüznün çardağına yaslanır siyah tüle süzülen gözler kenetlenir anılar dehlizine ruh eksik yuvalar gecede ki aşk dişi doğurgan şiire avuçlarına sıkıştırılmış şansın beslenir ayın göğsünden her gece ruhunu yaktığın yıldızlar olur imge kayar yanan yüreğinle dizelere Sude Nur Haylazca |