DelilimPabuç bile olamazken ayak ta, Sanırdım, pirime abaydım, şaldım. Haddimi anladım, bunca dayakta, Hakikat dersimi, ben ondan aldım. Dağ başında bulup, elimden tuttu, Terk edip gitmedi, sanmam unuttu, Bir zaman göğsünde, beni uyuttu, İlahi besteyi, sazından çaldım. Yad ellerden çekip, aşka geldirdi, Ekerek çürütüp, toprak deldirdi, Değirmen taşına döküp yeldirdi, Un edip ufalttı, hayrete daldım. Meğer bende değil, kanat o kuşta, Bir ziyan görmedim, değiş tokuşta, Zorluk bırakmadı, düzde yokuşta, Kendini kendime, sal dedi saldım. Çırpına, çırpına, kanat vurmaklar, Kaçıncı Arasat, böyle durmaklar, Boş değilmiş, anı ana kurmaklar, O asırlık çınar, ben onda dal’dım. Bizi kaç Arasat da, Ansız durdurdu, Bir anı bir ana, anla kurdurdu, Tek ilahla beni, bana vurdurdu, Bilmezken bildirdi, ben nasıl hâldım. Günden düne dönen, hâlim perişan, Nedametle gelmek, ikrara nişan, Böyle erkân etmiş, Halik-ı Zişan, Zehirler yesem de, sonuçta baldım. Yunus ile Tap tuk, Şems’le Mevlana, Ümmi Sinan Mısri, geldi cevlana, Ervah-ı âlemden girdik devrana, Yol geçit vermedi, yaralı kaldım. 08.01.2012…Mustafa Yaralı |