TOPRAK ALTI İŞÇİLERİlamba yanıyor alnında senin ciğerlerin buruşuk kömür karası ömrünü kaçta kaça bölmüş bilemezsin gün ışığı arınık hava özlemde öylesine yağ,is terden belli değil sapsarı tenin baharı yaz’ı bilmezsin güneş seni tanımıyor kunduraların ağır ellerin kutsal karanlıkların ışıltısı birazcık cansın fosforun o kadar işte aklında ailen her iniş çıkışta sana yasak meltemler,dalgalar,lodos rüzgar sana yasak bir bağlama çalınışı bile sen bilmezsin durak nerde bu gidişte oysa bilirler onlar sen nerde tükeneceksin sonra tulumlarını eskiciler almaz mezarına ordan aydınlık bile yoktur sen toprak dibi adamı ölmeden gömülmüş dipdiri ölü unutulan piknikler,deniz,güneş kendi yaranı kendin saracaksın sonra tam gün ışığına çıkacağın sıra bir gümleme parçalarının herbiri bir yerde grizu diyorlar buna sonra yazarlar mezar taşına yaşarken de toprak altındaydı diye |