32
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
5055
Okunma
lamba yanıyor alnında senin
ciğerlerin buruşuk kömür karası
ömrünü kaçta kaça bölmüş bilemezsin
gün ışığı arınık hava
özlemde öylesine
yağ,is terden belli değil sapsarı tenin
baharı yaz’ı bilmezsin güneş seni tanımıyor
kunduraların ağır ellerin kutsal
karanlıkların ışıltısı birazcık cansın
fosforun o kadar işte
aklında ailen her iniş çıkışta
sana yasak meltemler,dalgalar,lodos rüzgar
sana yasak bir bağlama çalınışı bile
sen bilmezsin durak nerde bu gidişte
oysa bilirler onlar sen nerde tükeneceksin
sonra tulumlarını eskiciler almaz
mezarına ordan aydınlık bile yoktur
sen toprak dibi adamı
ölmeden gömülmüş dipdiri ölü
unutulan piknikler,deniz,güneş
kendi yaranı kendin saracaksın
sonra tam gün ışığına çıkacağın sıra
bir gümleme
parçalarının herbiri bir yerde
grizu diyorlar buna
sonra yazarlar mezar taşına
yaşarken de toprak altındaydı diye
5.0
100% (32)