KAZIKLAR
Pencere açılınca
Saldırırlar odaya Temiz bir hava Gürültülü sesler caba Yazın boğun eğ sinek vızıltısına Ah çetrefilli dünya Uzaklardan beni seyreden var Gözüme takılıyorlar Kuşlar, insanlar Seslerini gönderiyorlar Mucize sanki Her gün öyle vakti Gevrek sesleri Bastırıyor gürültüleri Dakikası, saniyesi, saati Şaşmayan simitçi Nasıl başarıyor aynı vakitte gelmeyi? İnsanların çoğu randevu özürlü hâlbuki Çok gördük, söz verdiği saatte gelmeyenleri Kuma kuşu gibi ortalıkta bekletenleri Sözüm meclisten dışarı Kimse için söylemem lafları Kendime, yönelen lakırdıları İçimden yükselen kıkırtıları Sessizlik içinde dinlerim Beni seyredenleri seyrederim “Allah uzun ömürler versin” Aramızdaki en büyük duadır bilesin Uzun yaşam içinde ne yapılacak bilemezsin Bak, yirmi beş yıldan kırk beş yıla çıktı çalışma hayatı Yirmi beş yıla tahammül edemeyenlerin hayatı kaydı Kim öle, kim kala kardeş, iki yılda emekli olanlar İnsanlara kırk beş yıl çalışma hayatını reva saydılar Ne yazık? Mağdurlar el çırpıp alkışladılar Yaşamak çocukluk Yamamak delikanlılık Yaşamak olgunluk Yaşamak yaşlılık Ortalama altmış beş yıllık Düşünüyorum ömür ortalama bin yıl olsaydı Kaç yıl olurdu çocukluk, delikanlılık, olgunluk, yaşlılık? Yirmi beş yıl çalışmaktan bıkanların Kırk beş yıl çalışmaya başlayan isyanların Ortalama bin yıllık ömürdeki çalışılacak yılların Nasıl hakkından gelirlerdi bilmiyorum İşte böyle kendi kendime konuşuyorum Akıl gezmeye başladı mı seyri cihanda Gönül tahtı revanda Hayaller bulutlarda Zevzeklik eder insan, orada burada Hey karşıdan bakan Sen de gezer misin orada burada? Yoksa tutuklu mu kaldın anılarda? Yalnızlıkta sessizliği Çoklukta gürültüyü özlerim Bazen anlamam ne dediğimi Öylesine gevezelik ederim Sizi bilmem ama Ben çoğu zaman mısralarda gevezeyim Bugün yılın başı imiş Birileri takvimi buradan başlatalım demiş Canın sağ olsun kardeş Seni mi kıracağız? Bizde usulü erkânınca yeni yılı kutlayacağız Bol keseden umutlar dağıtacağız Olmayacağını bildiğimiz hayaller kuracağız Ölümlerin, öldürmelerin her yıl arttığı ortamda Barış hâkim olsun diyeceğiz? Bireyselliğin, çıkarcılığın egemen olduğu yaşamda Sosyalleşmekten, sevgiden, saygıdan, paylaşımdan söz edeceğiz İnanarak mı? Kendimizi kandırarak mı? Gülümsedim, gülümsedin Hadi, hadi, itiraf et kesinlikle gülümsedin İnanarak değil, değil mi? Vallahi söz, bak kimseye söylemeyeceğim Olsun ne çıkar? Yalanda olsa umut dağıtmak Güzellikler dilemek iyidir diyelim Politika çok güzel bir şeydir İnanın hiçbir şey politika kadar Hiçbir kimse politikacı kadar İnsanlara kazık atamaz E kazık yemeyen insanlarda tecrübe kazanamaz Çünkü iyi şeyler tecrübe sayılmaz Çünkü “tecrübe yenilen kazıkların toplamıdır” başka anlaşılmaz Ben derim ki, Yeni yılda tecrübeleriniz mümkün olduğu kadar az olsun Âmin inşallah, diyelim de, yediğimiz kazıklar son bulsun Diyorlar ki, Müslümanların bu yılbaşıyla ne ilgisi var? Bu yılbaşı Hıristiyanlara ait, kutlamamalı Müslümanlar “Canım öyle şey olur mu? Müslümanlar, sevgi doludur Müslümanlar, paylaşımcıdır Müslümanlar, fedakârdır” Diyerek kendimizi tatmin ederiz Kutlamalarda Hıristiyanlardan önde gideriz Ha, Müslümanların da takvimleri varmış Bazı Müslümanlar “hicri yılbaşını” kutlarmış Bilen var mı? Duyan var mı? Kutlayan var mı? Kocaman bir CIK, Biz olduk nasılsa AVRUPACIK Aklımız, fikrimiz, hayatımız Hıristiyan, dinimiz MÜSLÜMANCIK Az mı uğraştık böyle olmak için Ne büyük, kanlı devrimler yaptık Avrupalı olmak için Avrupa’ya göre düşünmek, yaşamak için Avrupa’nın yasalarına uymak için Neler yapmadık ki? Yaptıklarımızı say, say bitmez Vallahi anlamak için ortalama 60 yıllık ömür yetmez Yandığım ne biliyor musunuz? Kuşları kıskanıyorum, anlıyor musunuz? Hatta uzaktan havlama sesleri gelen köpekleri Miyavlayan kedileri Onlar kadar özgür olmayı isterdim Elimde olsaydı “yat uyu, uyu yat” diye öğretilenleri hafızamdan silerdim Batıya köleliği özgürlük diye yutturanların defterini dürerdim Ama nerede? Elle gelen düğün bayram kardeş Bugünlerde, yalan, riya parayla, insanlık beleş 01.01.2013 - İzmir |