ÖZLEDİMÇocukluğumdaki kışı günlerini Dizlerimize kadar gelen çizmelerimizi Kart kurt diye kardaki gezintilerimizi Bazen üzerimize lapa lapa yağan karları Dağlardan esen kavurucu rüzgârları Ve kardan adamı Buzda kayan kızakları Kartopu oynamayı Kar üstünde yuvarlanmayı Buzda kayıp düşmeyi Sonra hep birlikte gülüşmeyi Ve yükseklere çıkıp kar örtülü doğayı seyretmeyi Kış denilince ramazan davulcuları aklıma gelir Buzlanmış pencerelerimizi hohlayarak ellerimizle silerdik Açtığımız yerlerden davulcuyu seyrederdik Bilirdi davulcu seyrettiğimizi Bize bakarak yükseltirdi davulun sesini Daha sert, daha hızlı vurarak Okurdu manilerini Biz çocukken oruç tutardık kış günleri Anamız erkenden kalkar yapardı börekleri Türlü türlü hamur işleri Fokurdayan soba üstündeki demliği Oluğundan fışkıran buharının sireni Yağmur altında ıslanırdık karlı karlı İliklerimize kadar sudan çıkmış balık gibi Eski adamlardık vesselam eski adamlar gibi Ne hastane, ne doktor bilmezdik Çünkü hastalıklar bizi es geçerdi Doğanın içinde doğallıkta şendik Sapa sağlam turp gibiydik Hapşırsak bile “çok yaşa” diye şenlenirdik “Hep birlikte, sen de gör” diye neşelenirdik Pekmezle kar karıştırıp ilaç niyetine yerdik Yaşamak doğanın bağrında, Kar gibi, yağmur gibi, ağaç gibi Çağlamak doğanın bağrında Sular, dereler, çaylar, ırmaklar gibi Özlemimsin, hasretimsin ey kış günleri 31.12.2015 – İzmir El Garip |