Yıkıntı Halinde SokakŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bir çıkmaz sokak sessizliğinde
terk ettiği an ağzımı sözcüklerin ve gökağzın içim dışıma çıktı
(bir banyo havlusunda unuttum yüzümü
bir diş fırçasına döküldü şiir dişlerim henüz dolmadan yirmim) sokak; avuçlarımdaki belirsiz yaşamak çizgisi hüzün; fahişelerin plastik kaplı aşk hikayesi göğsümü çizip geçerken kimsesiz trenler sokak köpeklerince ulundum ismim ulundu cismim ulundu en ucuz şaraplara kesildim kanım lâl damarımdan aktı gece yarısı evler terli, mahzun evler utangaç, korkaktı bilirdik odaların gece yarıları sevişip terk edildiğini sevişmekten mahzun, korkak terk edilmekten, utangaç, terli yalnızlık; siyaha yakın koyu laci (göbek bağımı çınar altına gömmüşler) (ağaçlarla bağlıyım yaşamaya) son kahve son sigara son öpüş son gülüş ağır çekimde kırılıyor camlar ağır çekimde yıkılıyor binalar varsın yıkılsın birbirimize yıkılamayız artık nasılsa |