En Soylu Fısıltılar Ektim VarlığınaEski bir medeniyet düşünüşlerimizdeki senfoni Kimi rüzgârın mevsimlerle dansı, kimi içsel tını Her ne ise ismi, sararmış bir ömrün en son nefesi Belki de etkisini yitiren yaşlı güneşin yansıması Onurlu bir patika yüreğim, kaya çiçekleri gönlümde Her şafakta yoksul urbalarımı geçiririm aşkla tenime Ve yamalı asırlar örerim gönlümdeki yüce sevgiyle Yeşile döner yapraklar, ruhum umutla tutunur ellerine Sen ki, en umarsız kelimelerin kayıp günlükleri gibisin Izdıraplı gecenin koynundaki kangren gerçeğin sesisin Sancının ilacı aşk değilmiş, ansızın patlayan gök gibisin Gözlerinin ılıman koylarına al beni, mevsimlerce seninim Yaramın girdabından çoğalt beni, söyleme kimseye sırrımı Ölüm hicranlı bir ağıt, en maraz şarkılarla emzir ağrılarımı Gövdemin ölü yarıklarına ek umudu, şarkı seçelim sevgiye Tutkuların güvertesinde bekle beni, atılalım sevda denizine Coşkulu yıldızlarla donat evreni, nefesinin yeliyle dol içime En soylu fısıltılar ektim varlığına, güneşlerini çevir bahçeme Doldur bardağıma iksirini, anlar biriktir gönlünde sevilerime Işıldasın ışığın gönlümde, gelirim bir gün ruhunun cennetine Selahattin Yetgin |
Eski bir medeniyet düşünüşlerimizdeki senfoni
Kimi rüzgârın mevsimlerle dansı, kimi içsel tını
Her ne ise ismi, sararmış bir ömrün en son nefesi
Belki de etkisini yitiren yaşlı güneşin yansıması
merhaba yürek ustası tebrikler
konçerto gibi şiir yazıyorsunuz
insanın bu kadar şiir yazabilmesi için
sırılsıklam aşık olması gerek
aşkla kal ustam