Yeşil Sayfa
Ne o fırtınaya,
Ne de ayağının takıldığı taşa kızgınlığım kaldı Bir durgunluk çöktü üzerime Ay gitmeden Çorak zamanında günün, Şiirler karalamaya başladım Senli sensiz satırlara değer oldu ellerim Şaryo kolu İleriye doğru her kıpırdandığında, Geriye çekiyorum aklımı Tohumdu, topraktı, suydu derken Bahar bahçe oldu yanım yönüm Renk renk çiçekler Türlü türlü meyve ağaçları Tabi bir de kuşlar Boylarından büyüktürler hani Kanat kanat dolaşırlar dünyayı Sonra kelebekler An kadar kısaysa da ömürleri, Hayattırlar alabildiğine Balkona çıkmaz oldum artık Çayımı hep o sedirin üzerinde içiyorum Hani şu kırmızı rujdan kalp çizili duvarın önündeki İçimden sayılar geçiriyorum Bulmacalar çözüyorum Her sabah sürüyle çocuk, Okula gitmek için evimin önünden Telaşla koşturuyor İhmal ediyorum yarınların vitaminlerini Beslemiyorum da onları Ama geliyorlar Ya dün, Ya dünya diyorum sessizce Oynadığım her oyunda Kendime yeniliyorum Beziyorum Öyleceyim nicedir On yedi postası da homurdanmasa tren yolunda, Vakitten de habersizim Çıkmaz bir sokağım say Dipsiz bir kuyu Dönülmez bir gidiş belki Sonu olmayan Yeşil bir sayfaya yazılı Bir çift ölüm yeşili, Bir çift alaca karanlık Artık söndürebilirsin ışıkları... |