Melekler AğlamazŞiirin hikayesini görmek için tıklayın MELEKLER AĞLAMAZ
Kapısını neşeyle açtı umutların, Gün yirmi dört kasım Sırtında kocaman bir kambur, Elinde beslenme çantası Sanki gökyüzlü bir tambur, çaresizlikle Vurdu okul yoluna ayaklarını Işıklarla, bir çocuğun ilk adımları Hızla akıp giden bekleyişlerle, Papatyalar açtı içinde o an. Az sonra, Öpecekti savaşa kalem kıran elleri Yanağı okşanacaktı, biliyordu. Dönüp dönüp bakıyordu çiçekçi kızın, Dağıttığı düşlerdeki gülleri Uzandı aldı birini kan kırmızısı Gözü demetlerde kaldı oysa Yetmezdi cebindeki harçlığı Kucakladı sımsıkı ruhunu gülün Kızıl yüreğine koydu tüm sevgisini. Açıldı mı, kapandı mı kapısı okulun, Anlayamadı önce, 4_A sınıfı Çalkalanıyordu adı konulmamış yaslarla Uzaklardan inen kapkara bulut, Adımlarını izliyordu gözlerini kırpmadan. Üstüne üstüne yürüyordu duvarlar Savruldu ipek saçları birden. Yüzükoyun, parke taşlarına kilitlenen, Huysuz bir deniz dalgasıydı düşleri. Orda güneş, orda bahar Büstün önünde sürükleniyordu anılar İşte orada uzanmıştı gözüne kaçan güneş Bir avuç toprak öpecekti ellerini. Kırk beş çiçek, solacaktı susuzluktan. Yolunu kaybetmişti küçük kız. Fark ettiğinde, Çoktan geçmişti evini dönüşte. Çünkü yaprak dökümüydü sokak. Atladı sıcak kucağına annesinin. Öpemedim ellerini, ağlayacak. Öpemedim dedi anne, öpemedim. Öpemedim, ağlayacak öğretmenim. Düşüp dağılıyordu yığınla umut. Melekler ağlamaz dedi anne kalbi, Melekler ağlamaz çocuğum.
Sırtında kamburu, elinde beslenme çantası
Neşeyle açtı kapısını umutların, yürüdü bahara çocuk Son sabahıydı yüzündeki sevinçlerin İlk kalp atışı, ilk adım Nerden bilsin susacağını aydınlık dünyasının? Vurdu okul yoluna ayaklarını, huzurla, heyecanla İçinde papatyalar açtı ilk kutlama gününde “Daha dün annemizin kollarında yaşarken…” Kapandı umut kapısı sınıflar bomboş Kara tahta kara yaslar bağladı. Güneşi tutacak gibiydi oysa umutla küçük kız Öpecekti savaşa kalem kıran elleri. Bir melek yanaklarını okşayacak Salınacaktı beyaz kurdelesi gururla Dönüp dönüp baktı sokaktaki çiçekçi kıza. Dağıttığı güllerde rengârenk düşler Ta ki bahçe kapısına gelinceye kadar Hepsini alacaktı, hepsini… Hepsini… Durdu, uzanıp aldı en kırmızı olanı. Çaresiz, demetlerde kaldı aklı. Az geldi cebindeki harçlığı Yetseydi gül bahçesini sunacaktı kuşkusuz Olmadı, sadece birini ayırdı kardeşlerinden Sarıldı sonra küçücük elleriyle sımsıkı. Yüreğini koyacaktı ortaya, anlardı öğretmeni Açıldı mı, kapandı mı kapısı ağıt yüklü okulun, Çalkalanıyordu 4_A sınıfı belli belirsiz Adı konulmamış, duyulmamış yaslarla Kapkara, uzaklarda bir bulut İzliyordu gözlerini kırpmadan adım adım. Üstüne yürüyordu o koskoca duvarlar. Yirmi dört kasımdı savrulurken ipek saçlar Yüzükoyun, kilitlendi parke taşlar üstüne Huysuz bir dalgaydı gelip geçti bedeninden. Gökte güneş, yerde kırk beş çiçek vardı solacak. Sürükleniyordu büstün önünde kelebekler Susun diyen dudaklar, susmuştu. Kaybetti yolunu beyaz kurdeleli kız Yitirdi ışığını, ezildi toprak yolda bir gül bir yürek Dönüp dağılıyordu şimdi yığınla bulut. Yukarıda ağlayan yüzlerce umut Koşarak tuttu evin yolunu, unuttu girdi dar sokaklara Atladı sıcak kucağına annesinin. Öpemedim dedi ellerini ağlayarak Öpemedim anne, öpemedim Haykırdı, vurdu kendini yerden yere Öpemedim, öğretmenim ağlayacak. Ağlamaz dedi anne kalbi paramparça. Ağlamaz çocuğum, o hep gülecek Çünkü ağlamaz Melekler, ağlamaz kızım… |
ağlamaz dedi çocuğum,
melekler ağlamaz ...melekler ağlamaz...
yüreğine sağlık eşim ,kızkardeşim eniştem,kayınbiraderim ,yeğenlerim öğretmen burada onların ve tüm türk öğretmenlerinin 24 kasım öğretmenler günün kutluyorum.yüreğine sağlık kalemin daim olsun.