Gurbet Acıd(t)ır
Yoksulluk dedikleri kaderimizmiş zahir.
Aldırma nur çiçeğim, gitme Allah aşkına. Kahır kuyusu derin, ağzına kadar zehir, Daldırma mor çiçeğim, gitme Allah aşkına. Gök kubbenin altında olmasa da tek taşım, Çok gelir ikimize bir lokma helal aşım, Bırak sonsuza kadar dizinde kalsın başım, Kaldırma kor çiçeğim, gitme Allah aşkına. Dar gün de biter gülüm inan, zor gün de biter, Ömür dediğin nedir, gör ki bir günde biter? İki çiçeğin ömrü iki sürgünde biter. Soldurma kır çiçeğim, gitme Allah aşkına. Çare dediğin buysa bilmem ki ölüm nasıl? Dayan diyorsun ama tarif et, gülüm nasıl? Yokluğunun içinde kıyamet fasıl fasıl, Buldurma sur çiçeğim, gitme Allah aşkına. Bin yıl dolan gurbetin boyu da bir eni de. Geleni solgun gördüm ceylanım, gideni de, En güzel çağımızda kendini de beni de, Öldürme kar çiçeğim, gitme Allah aşkına. Dostun zehiri şerbet, düşmanın balı acı, Tattırma göz bebeğim, gitme başımın tacı, Kapının tokmağıyla yara sarmaz postacı. Çaldırma narçiçeğim, gitme Allah aşkına. Sılanın nabzı atar zülfünün tellerinde. Kekliğim, şahdamarım kınalı ellerinde. Gülümü nefes nefes hoyratın illerinde, Yoldurma zar çiçeğim, gitme Allah aşkına. Düdük değil çaldığı dinle isyan sireni, Bu yollar hep götürdü görmedim getireni. Dolu gider boş gelir acı gurbet treni, Çıldırma dur çiçeğim gitme Allah aşkına. |
Kekliğim, şahdamarım kınalı ellerinde.
Gülümü nefes nefes hoyratın illerinde,
Yoldurma zar çiçeğim, gitme Allah aşkına.
Düdük değil çaldığı dinle isyan sireni,
Bu yollar hep götürdü görmedim getireni.
Dolu gider boş gelir acı gurbet treni,
Çıldırma dur çiçeğim gitme Allah aşkına.
emeğine saglık kıymetli abim..tebrıklerimle...........................................................................