GARDAŞ
Şehadetinin 4. yılında, merhum başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun aziz hatırasına hürmetle.
Nasıl yıkıp geçtin, göz göre göre? Sonsuzluk duvarı zar mıydı gardaş? Yangınlar bıraktın düştüğün yere Yegâne mirasın har mıydı gardaş? Bu ise, aşk ile kana boyanmak? Suya yanmak düşer, kefene yanmak İsmini, ismiyle birlikte anmak Ecele bu denli ar mıydı gardaş? Yırtalım dediğin pustandı hava Dağları, dağlara yıktı bedava Gidişinle öksüz koyduğun dava Yetim kalanlara kâr mıydı gardaş? Güller kaidesiz, devrildi hilal Görüldü, bu yolda şahadet helal Ötede salanı versin de Bilal Beride mekânın dar mıydı gardaş? Oldu mu yiğidom, oldu mu söyle? Hesabı en ince yerinde öyle Alperenlerini yüzüstü böyle Reissiz bırakmak var mıydı gardaş? Kaderin karası, akla boyanmaz Dayanmaz yürekler, canlar dayanmaz Sonsuz uykularda reis uyanmaz Ölüm bizden evla yar mıydı gardaş? Maraş dağlarında güller üşüyor Kelimeler dondu, diller üşüyor, Davana sarılan eller üşüyor Ufkundaki beyaz kar mıydı gardaş? 15-05-2009 |