Sen Bende Ka(l)dın
Kelebek kanatlarında taşınıyor yaşamın rengi
Kutsarken benliğimi teninde Yeni sanrılar düşüyor ilahi tuvalime Varoluşun kalemine hapsederken ellerim benliğini Tarifsiz kalıyor dudaklarının karşısında bütün renkler Tüm kelimeler gereksiz kalıyor şairin dilinde Ve gözlerimde yeni bir tarih doğuyor İstisna aşkların tutkulusu yüreğinde Ayrılık kokusuyla uyuşmuş yüreğin Her eksilen gün ile birlikte Tutunmaya çalışırken tüm kıymetsizliği ile bir yüreğe Daha çok tutsak düşüyordu benliğin Ruhsuz kalıyordu yarım kalmış aşk kırıntıları içinde Kelimeler yaratıyordun olmayan aşkın tasvirine Anlamsız laf öbeklerinden peydah cümlelerinle Gözlerin istikametsiz aşkın doğumuna gebe kalıyordu Yükseklik korkusunun düşmekten fazla olduğu İçimin sen kokulu yamaçlarında Sevebilme ihtimalin formülize ediliyordu tarafımca Sevda haritasındaki kayıp gölgenin arayışı Zorunlulukların sıfır noktasında ölüme gebe Ve düşlerimin mesaisi senle sınırlı bundan böyle /Bırak geç kalışlarına erken yaşanmışlıklarını bahane göstermeyi Hayat bahanelere sığdırılamayacak kadar erken Ve pişmanlıkları affetmeyecek kadar geç artık/ Kadın; Alfabede olmayan harflerle doğruluyorum kendimi Öznenin önemini yitirdiği coğrafyada Sorularım acıya yönelik değil Ki biz seninle doğmamış çocuklar kadar yoksul Çünkü bir sevdanın yalnızlığı ilişmiş kimliğimize Şimdi sen; Bana bahaneler uydurma kadın Bana acıyı yazdırma... Matematiksel yaşatma bana aşkı! Sevdanın arifesine Zamanın ilerlemesinde hafızanı şahit tut sadece Ve bir kalıpta doğurup kurgulatma bana seni anlatan şiirleri Tüm yaşanmış aşkların kumpaslığında ezilirken yüreğin Bana gelmekten gayrı yolun var mı kadın söyle! Ki ben kendimi sen diye tanımlarken ağrılığında sensizliğin Üzerindeki ayrılığı soyunsun ruhun Kendi koridorlarında kaybolurken Beni de kaybetme yokluğundan yapılmış karanlığa mahkûm Son bir şans ver ikimize Ve bu bütün acıların katili olsun |