0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
971
Okunma
Gözden ağıza
gözyaşı
bilekten parmak ucuna
kan izi
düğümlü ses telleri
arasına sıkışmış
soluğu ölümün…
Saçlarım beynime batıyor
derimin altında gezinen
melekler kaşıyor ruhumu
yıkanmış mavi dudaklarıyla öpüyor
morg kraliçesi alnımdan…
İpek elbise giydirilmiş
kaktüsler dizilmiş yol kenarına
bekliyor çapraz tutuşta tüfekleri…
Boşaltılmış karınca yuvaları
hava saldırısına hazır olmanın
ölümleri azaltacağı
konusunda hemfikir
uzmanlar ve tanrılar…
Sabırlık kollarında uyuyan bebekler
alıştığında gürültüsüne
mezarlık en iyi yere dönüşür kitap okumak için…
Gri çelik kanatlar uçarken
mavi gökyüzünde
eve günde yedi ekmek
götürmek zorunda olanların
seçme şansı kalmaz
ölüme gönderilmeye
seçilmekten
başka…
Tek şart var…
Yaşamak…
5.0
100% (2)