Bu Senin Gövden İkmâlBu Senin Gövden İkmâl bu senin gövden İkmâl yağmuru çekince gördüğüm kalçalarını yeni örmüş bir ıslıksın ağzımda kimi unutsam çağırdım yalnızlığa!, sen miyim. ispirto kokan kadınların kalabalığına ne kadar azımsanırsa bir halk kardeşliği oysa sihridevrimdir gözkapaklarında bir anne çığlığı. kuşkun gelmedi ağlama! sevgili âyeti: ser n’olursun allah’ın varsa yüzünü ser, allah’ın varsa yüzüme ser, allah’ın varsa gel, allah’ın varsa gel, yüzüme (.) el sür n’olursun, içime gel! dönelim: yol yorgunusundur uzan sessizliğime bir ışık yakacağım dünya’nın ötesinden kelebekle hayatı tanıştıracağım sana İkmâl aslında her şey biraz hayvan üşüyorsan üzülür bak ağlar perdeler yadırgama onlar da insan! tutsan ya acımdan geçsek bir ölüden arta’ ne kalırsa bir kader devirsek oturduğumuz hayatlardan oturduğun hayattan kalksan gelsen bana ıtır kokun bir çiçekmiş kalmış çocukluğumda, bana yine yalon alsana! daha özlemedin ağlama! insan aynayla türermiş özlermiş bir kedi kendini bulduğu sokağı en zor gününde mezar bekçileri inanmadığı duâları da ezberlermiş bir soluk gül için, hepsi aşktandır, Allah’tan sen varsın öldüğüm her yerde bu senin gövden İkmâl yıldız ve çehren, annem ve zehrem hepsi ağlatamamaktır bilsen anlamayı ahlamaktır memeleriyle bir gülüşün acı sürahisini kırmayı, inan bana Türk Dil Kurumum virgül de, nokta da sensin. sonsuzlara ayırdığım bu yol senin sesin geceden çok çıkar içimden bir suçlu çıkart bu senin gövden İkmâl ben sana göre mi değilim bir şey var göremediğin kimsenin göremediği sana göstertmek istediğim bir şey ki başlı başına bir halkın en acıyan yeri bir parmağın gösterebileceği en uzak nokta şey özlemenin getirdiği bu senin gövden İkmâl ağzımı susarken hiç düşünmediğin! Bu -vallahi- senin gövden İkmâl gel, bana, beni, getir! Payanda |
Kesinlikle harikaydı.