Yükseğe bakmak ile yücelmek mümkün değil Zirvelere varmanın yolu secdeden geçer. Ey gafil, haddini bil! Rabb’in önünde eğil! Gün gelir en sevdiğin, sana bir tabut seçer.
Tevâzû kapısından kibir ile geçilmez Nemrut ile Firavun ibret olur alana. Nefsin kula sunduğu, şerbet olsa içilmez Yazık, ışığa küsüp, karanlıkta kalana.
Dünya, ahret tarlası; uyan kış uykusundan! Bil ki, "biçmek" ham hayal, önce ekin ekmeden. Hakikatin kalemi titremez korkusundan Söyler yalın gerçeği, sözü eğip, bükmeden.
Ömür dediğin ne ki; kundak kefen arası Dünyaya her gelenin olmalı bir gâyesi Tek "benim" diyeceğin bir sevap kumbarası Aynada süsledigin "toprağın sermayesi!"
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
* TOPRAĞIN SERMAYESi... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
* TOPRAĞIN SERMAYESi... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hazreti Mevlana derki______________ dibi yosun tutan denizlerle ilgilenme sen dağları seyret.Yenik düşüyorsan özlemlerine aldırma,kalbindeki o uçsuz bucaksız sevgiyi hisset.Işıklar sönmüşse ve karanlıksa onada aldırma,ay ışığını seyret,sabret...Sabretki herşey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun,sabretki herşey gönlünce olsun_____________________-yerinde idi ve güzeldi, kalbi sevgimle
Her şey aslına dönecek. İnsanda öyle. Okulda çocuklara suyun dolanımını hep anlatıyoruz. Su halden hale geçse de hep özü gene su.. Tıpkı insan gibi. Aslımıza dönmeden başka çaremiz var mı? Tebrik ederim. Selam ve saygılarımla.
Heybesinde güzel iltifatlar olan degerli dostum, HOSGELDiNiZ.
Dünkü siirinize konu Zat-i Muhteremi ancak bugün arastirabildim. Bir de baktim ki, ayni vazifeyi benden önce yapan olmus. Okuyucularin dikkatini daha güzel cekmesi icin HAYATINI PEMBE RENGiN icine aldim.
Burada da sayfami süslesin istedim.
Selam ve DUA ile...
Sami Sultan Soruldu
Dargınım Erenköy’e, aksisedasız diye; Zamanın yektasına, Sami Sultan soruldu İhvanda ruhaniyet, sürur edasız diye; Arşın rabıtasına, Sami Sultan soruldu.. . Dereler deryalara, akar iken bulancak Hacegân dergahından, çekti burcuma sancak Kınından çıkartılmış, kılıç gibiydi ancak; Hızır inkıtasına, Sami Sultan soruldu . Kapımın eşiğinde, dolaşırken o melek; Elleriyle giydirdi, bembeyaz temiz yelek Geçilmedik delikten, geçirdi ince elek İmanın ustasına, Sami Sultan soruldu . Kaderİ yazan kalem, surelerimi yazdı Birtek Yoksuldan değil, alemlerden niyazdı Sapıtmış rabıtaya, lutfedilen pay azdı Ademin atasına Sami Sultan soruldu . Et ile kemiktendi, ayaklandı makberim Allahın varlığını, öğretti peygamberim Nar yollarında nurdu, melektendi rehberim Dirase tahtasına, Sami Sultan soruldu.
Hakli serzenislerle, sitemlerle harmanlanmis hüzünlü veda dizelerinizi üzülerek okudum.
Siirin mayasi gönülde oldukca vedasi zor olur. Tuslara basmasaniz da, kagitlara dökülür. Kalemi dahi KIRSANIZ, o akacagi bir mecra bulur.
Üzüntünüzün en KISA sürede gecip, KISA sürede büyük mesafe katettiginiz siir dünyasinda dizelerinizle yeniden yerinizi almaniz dilegiyle...
Selam ve DUA ile...
....
ELVEDA ŞİİR
Bir mısralık yol aldık Ömrümüzce yazarak Yıprandı dağ, taş, deniz Yıprandık biz hepimiz Bakışlar tutsak kaldı Buğulu gözlerinde Hiç kavuşturamadık Aşıkları şiirle… Şair olmak ne bela şey İnsan düşünce anlıyor peşine…
Sevmekten vazgeçer gibi , şiirden de geçmek lazım, yani, bu yaştan sonra bir kenara çekilip oturmak lazım... Değil mi ki, ne sevmek için, kendim uygunum ne de sevilmek için şiirlerim, beğenilmeyende ısrar etmemek lazım... Sevmek olmayınca şiir olmuyor. Elveda şiir, artık seni sevmiyorum... Bütün ilhamlarımı tükettim, Bedenimi nasıl tükettiysem öyle... Geldiğimde bir şiirdim sıradan, Büyüdükçe şiir kalabildim, işte şiir gibi de gidiyorum gerçekten şiir gibi ELVEDA... Hepinizden özür diliyorum ayrılıklar, kavuşmalar için bir kelamım olmayacak artık, özür dilerim Özür dilerim ihanetler, özür dilerim pişmanlıklar Özür dilerim özlemler Özür dilerim hüzünler, Özür dilerim küskünlükler, şaşkınlıklar, kıskançlıklar... Ve özür dilerim Türkiyem senden de, senin sorunlarını dillendirebileceğim şiirlerim olmayacak... *
“yürek insanı” olmak yakışıyor bana ama yetmiyor… ne demeli bilmiyorum ki... bir cümle yetseydi şiir olmaya, yazardım biterdi... kalemimin mürekkebi yetmeyecek biliyorum, seni yazmaya kanımla devam edeceğim ey şiir…
* Kısa sürer kederim Gülbahar mevsiminde Yas tutmanız gerekmez, dirilip geleceğim Bir ışık bulursanız, hapsedin gözlerimde Düşlerim hiç gerekmez, uyanıp geleceğim.
AYNI duygularla yazilmis farkli ve güzel bir siiri daha sizlere sunayim isterseniz :)
Selam ve DUA ile...
.....
YARIN MI DİYECEKSİN?
Varlığına güvenme bu gün varsa yarın yok. İpekli fistanları hep sen mi giyeceksin? Ne fakirin karnı aç, ne zenginin gözü tok. Ecel kapına gelse yarın mı diyeceksin?
Boş şeylere vakit bol, hayat sanki bir oyun. Kendinizi bir anlık ölü yerine koyun. Bu sözüm bir hakikat duyun insanlar duyun. Ecel kapına gelse, yarın mı diyeceksin?
Her şey de bir hikmet var basireti olana. Gönüldedir güzellik arayıp ta bulana. Ahlakı güzel olan meyleder mi yalana. Ecel kapına gelse, yarın mı diyeceksin?
Günden güne tükenir ömür denen sermaye. Yaradılış sebebi kulluktur asıl gaye. Dini tamam yaşamak gerisi hep hikâye, Ecel kapına gelse, yarın mı diyeceksin?
Her bir günün hesabı sorulacak mahşerde. Nedamet duyguları fayda vermez ki ferde. Rabbim bizi korusun o hengâmeli yerde. Ecel kapına gelse, yarın mı diyeceksin?
Mecit hocam yine mana dolu ifadeleri imbiğinden süzerek sunmuş bizlere anlayana ders niteliğinde anlam dolu ifadeler yazan kalemini imanlı yüreğini kutladım muhabbetlerimle.
Selam ve DUA ile kal can kardeşim.
hülvani tarafından 11/7/2012 12:10:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mecit hocam tescilin ne önemi var her yazılmış şiirler seçkiden belge tasdik alıyor önemli olan içerik ve mana anlam derinliği gönlümüze hitap etmesi en büyük belge bu işte,benim için en büyük belge gönüllerin beğenmesi sizlerin güzel gönlü.
Umarım bugün seçki kurulu bu nadide eserini es geçmez bir kez daha kutluyorum Selam ve DUA ile.
Ben size imbigindensüzülerek sunulmus cok daha mükemmel bir siir sunayim :)) Üstelik bu siirin takdîri jüriden de tastikli :))
Selam, SAYGI ve DUALARIMLASNIZ her daim...
HAMAL GELDİM DÜNYAYA
Hamal geldim dünyaya, yine hamal giderim Felek dert taşıtmaktan, mecal hal mi bıraktı Alın yazımmış yüküm, nasıl isyan ederim! Hamal olmaktan başka, çıkar yol mu bıraktı Biter bu çilem bir gün, sırtımda yük mü kalır Ümitlenip bekledim, her gün artar çoğalır.
İlahi yazgın budur, dedi, yükledi yükü Yükünle çıkacaksın, dağı, bayırı, diki, Ne suçun sahibiyim, suçum ne ise de ki? Bunu bile sormaya, bende dil mi bıraktı Sorularım cevapsız, nedenini Hakk bilir Yükün sahibi Hak’sa, elimizden ne gelir.
Hayallere sarıldım, umutla yaşıyorum Hayatın rüzgarına, kapıldım koşuyorum Bu feleğin elinden, neyle’sem şaşıyorum Hazan etti bağımı, bağda gül mü bıraktı Nevbaharı bekledim, gözyaşım gülüm sular Henüz gonca olmadan felek güllerim yolar.
Talihimin peşinden, kör topal gidiyorum Şükürlere sarıldım, hamd ile yetiyorum Günden güne eridim, gün gibi bitiyorum Tutunduğum dalları, kırdı dal mı bıraktı Beklediğim olmadı, umutlarım hep solar Yüzüm burda gülmedi, belki ötede güler.
Bu dünyaya geleli, her yükü taşıyorum Her yanım yara bere, çilede pişiyorum İrin dolmuş yaralar, cerahat deşiyorum Yaralarım saracak, sanki el mi bıraktı Bekliyorum tabibi, belki bir derman bulur Yaralarımı sarar, acılarım son olur.
Hülvani’yem Azrail, canım almaya gelsin Bitsin bu işkenceler, çileler’im son bulsun Madem sonumuz ölüm, emanetini alsın Kefenden başka sanki, üstte çul mu bıraktı Gitme zamanı geldi, gözlerim ufka dalar Melekler toplanmışlar, yüküm sarıp sarmalar.
Dünya, ahret tarlası; uyan kış uykusundan! Bil ki, biçmek ham hayal, önce ekin ekmeden. Hakikatin kalemi titremez korkusundan Söyler yalın gerçeği, sözü eğip, bükmed
degerli dost mecit bey yine harika bir siir süslemis gönülsayfanizi yürekten kutlarim kaleminiz daim olsun sevgiler selamlar....
Cok tesekkür ederim Zisan :) Siteye pek ugramadigim halde, ne zaman hareket etsem hemen farkina variyorsunuz. Bunu pembelerin güzeliyle ve güzel bir siirle ödüllendirmem gerek :)
Hersey gönlünce osun...
Selam ve DUA ile...
............
Benden habersiz ölme!
Yüce gönüllü belirsiz gece, açtı kucağını. İsmi yalnızlık tı küçük çocuğun, Durgun ve buz dağı kadar soğuk… Zamana akıyordu sessiz çığlıklarım. Oysa ben, adını bile bilmezken onun, Yalnizca bir yerlerde olduğunu biliyordum. O, hep vardı…
Eminim; zamanın birinde gelecek, Beni sevecek…
Güneşte miadı dolup, aya teslim olduğunda zaman, Sorgusuz sualsiz, tüm benliğimi sarıyordu varlığı. Söylenecek söz bitiyordu o an kurumuş dudağımda. Müşfikti boynumu saran güzel elleri. gözlerim ve ben…. Başka bir zamana akıp gidiyorduk
Esrarengizdi buğulu gözleri; ama tanımıyordum. Kimdi bu hayatını rüyalarımda sürdüren adam?
En İhtiraslı yanı, sıcacık öpmesiydi dudağımı… Direnemeyip, karşı koyamadığımdı o benim.
Kimi zaman uzak bir düsdü aşk. Yine de bekliyordum tüm umudumla. Salıvermek olmuyordu aşkı…
Simdi,eyy sevdigim adam….. Hep aynı yerde, usul usul gelişini bekliyorum. Sakın, benden önce göçme bu dünyadan. Affetmem elimi tutmadan gidişini… Kulağıma fısıldayacağın sözleri, Ben işitmeden gitme… Benden habersiz ölme!
Bak….. Karla kaplı evlerin çatıları, ağaçların taçları da… Pencereler mum şavkı, ışıl ışıl ve sıcacık. Sarılıp uzanmışlar var orda; Ama ben, hala yapayalnız, Seni bekliyorum burada…
Malına güvenme bır kıvılcım yeter, güzelliğine güvenme bır kıvılcım yeter...Cok severim bu sözü ve kendimi dizginlemek icin kullanırım hep kendime.Sizin siirinizde bu kapsamda aç gözluluğe hayır demek icin cok guzel serzenislerle dolu.
Aynen o belirttiginiz duygular icinde yazilmis bir siirdi. Zahmetinizi güzel bir siirle ödüllendirelim bari :)
Selam ve SAYGILARIMLA...
İKİ ÇİZGİ ARASI
Sesim bir çığlık karanlıkta Yanlışımı seviyorum seni her andığımda Dipsiz kuyu yolumun üstüyken Düşmekten böyle söz etmezdim ben Işığınla yolumu göstersen
Anlamak yetmiyor yaşamı Kendine dünya artık yabancı Şarkıların yasaklanan yeri olmasa Yangınımı çıkartamazdım Yakılmazdım üstelik aşkınla
Seviye saldıran ışıksız gece Kirlenmiş sular,yıpranmış insanlar Yitirilmis yaşamlar Kıyıya bağlanmışlar Durdukça eskiyen birer kayıklar
Umudum yaşarken senle Ölmem mümkün mü sence? Kurtaran çelişkisinde sarılırım aşka Ben iki çizgi arasında Düz dünyada