...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın hikayesi yok bu şiirin yaşanılanlar hikaye değil masal gibiydi hiçbir şey aslı ile hemhal değil.. ahh o büyülü gerçeklik.. HOŞÇAKALIN! muavin soruyor; nerede ineceksiniz? anlıyor diyorum anlıyor o pis gülüşümden boynumdaki mor menekşe alt dudağımdaki kırmızı gülden hala bulutların üstünde olduğumu seni geride bırakmanın ertesi bu bir yolu daha da uzatmanın yarım bir aya bakıp onu seninle tamamlamanın çam ormanlarının kırılgan ama gizleyen ferah içlerine dalmanın küçük olanı büyütmenin ben göğsünü ufak ufak adımlarken yani göz göze gelirken biz uykuyu bölmenin bir soluğu soylu ve soluksuz kılmanın tokatlarken arzunun sıkı kalçalarını beyaza pembeyi karıştırmanın ertesi yani ben geride bırakırken o şehri seni nasıl baştan çıkarttığıma tanık olan ciğerciyi hayber kalesini edebiyatçılar hengamesini hırıltılı ciğerlerin ve mide ekşimelerini bardakta unuttuğun bir yudum rakıyı ihlal ettiğin onlarca trafik kuralını onarsın ve unutmasın diye salıverdim şehrine göğsümdeki kuz kuzgunlarını mç-jir |