iç sökümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın boynum seni inanmaya çağırıyor
öylece uzayan... yalın, kalın, saydam ve damarlı tutarlı ya da atarlı endam ve gam ayarlı yani sevgilim bin bir suratlı yoklayan ve yollayan adamlar sevdim varlığımı tamamlayan parçaları onlarda bulacağım zannettim asil türler tanıdım ve kadınlar, görünmez taçlarıyla onları azaltmak kendimi çoğaltmakmış anladım daha çok sevebilmekmiş seni söyle hadi biliyorsun sen kimin geçmişi tozlu ve dahi bizimkinden tuzlu değil ki geldin, gittiler! onlar için ölü bir gel, el sallamadım solmuş iman ve ihsan içinde insan geleceğe lekeli kinleri ben hep temizdim, biliyorsun sen giyinsem de kirlilerini senle ben arasında eş yayılmadı zaman ama dokunmak sıcaktı ve düşlemek ahlaksız kılardı biraz parmaklarına rağmen bir düşe inananı dokunmak bıçaktı ve senin kesiğinde her eylem hüzün kıran, düşe çelme takan nanik yapandı geldin, koptu haritadan içime taşındı Mezopotamya o kadınlar ve adamlar yani bir ruhun gayb kuvvetleri ve annem o hanım eli hepsini affettim seni sevdim seveli gördün oradaydım ben av olarak sessiz olma övgü ve sövgüler arasında kağıttan bir oda ve o oda içinde demir bir soba sönmeseydim onlardan pek de farkım olmayacaktı aslında geldin kiminsin, dedin kimin kadını, kimin beyaz atı tısladı o an gövdem eridi katılaşan gölgem ve senden önce soyunduklarını demir gibi döken bu beden kuşluk koynum ve senin aslan ağzın boynumca kükreyen ve ben sevgilim böylece yalnız sana aitsem sevmektir geçmişimi senin de payınaa düşen jir-mç |
böylece yalnız sana aitsem
sevmektir geçmişimi
senin de payınaa düşen
argo olacakmı bilmem ama bu şiir kodumu oturturum cinsinden olmuş şairem.. Payına düşeni bil bu kadarrr... eyvallah denir başka ne denirki.. sen her daim sevgimlesin jir...ve pek tabii saygımla...