pandoragizlendim pandora kutusuna eğilmedi daha kulağı işledim zehirli adımlarına saçları şubat gibi soğuk ölüm soluyor dikenli dipleri sabah olmaktan korkuyorum gece’nin siyahı neşter misali kesiyor kırıkları oysa ilkel huyların lisanı dilime emanetti şimdi ise suçlu psikolojisinde boğuluyor soluk borum şuurun kazanı kaynadı balta girmemiş ormanların dibine gömün beni kim bilir yabani bir filozof doğar suyumdan utanırım kozamı sıyırıyor tanrı yapışkan zarı emiyorum günah susamıştı taze etin tadına varmadan anayasal suçları okuyor yatağın kadınları defterin sayfaları kabarık müebbet belkide anılan vebal rüyalar görüyorum yarı kapalı şah damarıma sızıyor parmakları bir film şeridi geçiyor irisin halısından bu kez süslü ışıklar yok milyoner sevişmeler yorgun ben kirli suretin oscarlık oyuncusu kırılsın kilit pandora soyunuyor kabuklarım ecele vakit erken yakıldı meyhaneler eğildi şehrin kırışık boynu nabzı kurun bileğinize şarabı kaçırdım yine bu akşam sandığım kadar sanığım olduğum kadar olgun susun gölgeniz külfettir omurgama çözün düğümü son sigara sönmeden.. lamour |
Çok teşekkür ederim Sevgili Şairim yinede umutların gözlerinde hep gündüz yazsın masalınız diyorum
Saygı ve sevgilerimle...