güz şiirinde yaşamışlık.. biliyordun adımı hatta ezgin soyağacımı meskensiz mekanım boş sahiller serseri kimliğime yakışan kaleler.. özgündü keder sarhoşluğum içi dışı bir sözlerde yazılıydı diplomasız sevda okumuşluğum.. dilinde anlaşılmaz çılgınlık duygusu yırtılmış kelimeler.. ’birlikte yaşayalım’ kutsallığından ’beş-on yıl’a bağladığın soyutluk mecnun inanır mı bu sözlere ölümlüyse aşk; hayaller buz tutar ılıman iklimlerde derin karanlığa düşer sevgi kıvrımsız dudağından akar sevda lekesi.. zor muydu gerçeğinin ifadesi.. anlaşılmaz değildi şiirler ve yalındı herşey.. geriye yalnızca ’seni sevemedim’ kalmıştı.. belki de sevmek korkusu.. hüzzam makamından kalma bir ezgi akşamlara gidiyor gözlerimden bekleyecek.. geçmişten birkaç kelam durağında.. kentimde yağmur var şimdi ruhum gibi borana dönüyor ara sıra özlemi savuruyor kucağına şebnem günlerin tutmayı denermisin aşkın ellerinden... .. |