Sere serpe uzandım
Doğanın üzerine
Oradan oraya dolaştım
Sanki uçtum kanatlandım
Tıpkı kuşlar misali

Ne güzellikler gördüm
Çirkinlikler içinde
Dolaşırken yeryüzünde
Garip bir fısıltı ile
Esiyor inceden inceye
Tıpkı rüzgâr misali

Gözü yaşlılar vardı
Coşkun, sapkın, uçarı
Eğlenenler arasında
Birbirine girmiş
Açılmadık sırlar gibi

Yürüdüm yeryüzünde
Dev gibi adımlarım büyük

Yürüdüm yeryüzünde
Karıncalar gibi adımlarım küçük

Duygular yüklendim
Karamsar ağlamaklı
Tıpkı kara bulutlar gibi

Gökdelenler yükselmiş
Diplerindeki evlere gölge
Hasret bırakmışlar güneşe
Ömür boyu uzun gölgeleriyle
Sefahatin coşkun selinde
Sefaletin gözyaşı gizeminde

Yaşamlar vardı
Yaz, sonbahar
Kış, ilkbahar
Havalar güneşli
Bazen şimşekler çakıyor
Gökyüzünde fırtınalar
Her güne yeni doğan umutlar
Çağlayan duygular üretiyor
Kalplerdeki coşkular gibi

Umutla baktım hayata
İnancımla yürüdüm
Geçmişin kahramanlarına
Nazire yaparcasına
Seslendim gelecek benim
Hesabını vereceğim
Yüzümün akıyla
Özgürlüğe uçanlar gibi