Üfle Yüreğime Birazyorgun argın geldim sana saçım sakalım kir pas boğ beni istersen gözlerinde ki derin su’da istersen yoğur gözlerinin karasında orada kırkla vargücümle gizliyorum utancımı öyle bakma bana şaşkın yüzünde büyümesin gözbebeklerin beni de anlamaya çalışma sana geldim işte ölü bir yıldız gibi düştüm kucağına dizlerimde uzun bir yol ağırlığı göğsümün çukuruna tut elini ve dinle bana bir şey sorma kırık dökük geldim sana kafamda bir sürü endişe zifiri gecelerin içinden geçtim yana yıkıla ne saatin kaç olduğu aklımda ne takvimlerde ki numara düştüğüm yerden kalkamamak da var sana geldim diyorum kapanmadan kirpiklerim uyut beni biraz o kuzguni bakışlarında yoksun ve yoksul geldim sana fazlasını istemeyeceğim hiç bir şeyin ertelenen tüm umutlarımı yok sayarak kızıl bir lodosun önünde sürüklendim dönüşü olmayan bir hicretin hazırlığında bekledim sana geldim koştura koştura sen kanmışlığında ki kurtuluşum sen hayatı şah damarından tutuşum hadi bana anason doldur az azıcık deniz kokusu bir kaç tane kırmızı kiraz sana geldim yangınlar içinde kanatlarımı söndür önce üfle yüreğime biraz Faruk Civelek |
ölü bir yıldız gibi düştüm kucağına
dizlerimde uzun bir yol ağırlığı
göğsümün çukuruna tut elini ve dinle
bana bir şey sorma
çok çok güzel bana bir şey sorma ....