ANKARA ANKARAÇıkarını millet diye Saran Ankara Ankara En tepeye yiye yiye Varan Ankara Ankara Ne geldiyse başımıza Çekiverdik döşümüze Zulmü ile düşümüze Giren Ankara Ankara Sever devirip dökmeyi Çiçek sulayıp dikmeyi Hakka bulayıp ekmeği Veren Ankara Ankara Karaları aka boyar Çığlıkları âlem duyar Mihenk bozuk yüksek ayar Duran Ankara Ankara İyi der seçer salarız Şak şaka dünden dalarız Yolunda diken yolarız Gören Ankara Ankara Göbek bağlar üç beş günde Kopuverir hemen dünde Tanımazda gördüğünde Buran Ankara Ankara Hesap çıkar birkaçına Kılıf bulunur suçuna Alasını hep içine Düren Ankara Ankara Emeklisi iki yılda Kravatı eder dulda Yetmiş yaşı diğer kulda Soran Ankara Ankara Tırnağı başını kaşır Yağdanlık sırtında taşır Kırk kat maaş birde öşür Yoran Ankara Ankara Evladı salmaz askere Parayla gelir teşkere Devranı erem eşkere Süren Ankara Ankara Dağda evladıma sıkar Mecliste de kürsü yıkar Vatansevere hor bakar Yeren Ankara Ankara Dil uzatır marşımıza Terör indi çarşımıza Vermem diye karşımıza Duran Ankara Ankara Sözünün yoktur önemi Az görür üç beş sene mi? Başlarken diğer dönemi Kuran Ankara Ankara Toprağımı taşı mıdır? Ateş kokar aşı mıdır? Kör mü millet şaşı mıdır? Fren Ankara Ankara Ömer adaletli gider Parmak yalar kahır eder Dalımı kolumu budar Kıran Ankara Ankara Birgün mizan kurulunca Beyaz beze sarılınca Kızaracak sorulunca Şeran Ankara Ankara Halk yakın hakkı seçecek Sayılı günse geçecek Bağrında güller açacak Diren Ankara Ankara İmrenmedim ateşine Güvenmiyor eş eşine Kalender’in kardeşine Vuran Ankara Ankara 20. 10. 2012 Haşim Kalender |