Gönül haneme girip gülücükler savurup
Deli divane edip yıkıp gidecek misin?
Gözlerinde kaybedip bakışınla kavurup
Sönmüş küle dönmüştüm yakıp gidecek misin?

Değer miydi bilmem ki üç günlüktü hepisi
Gözler yalan söylemez noldu gönül köprüsü
Örtmedim, kitlemedim açık durur kapısı
Böyle mahsun bırakıp çıkıp gidecek misin?

Âşık olmak yaşamak ayrılık ölüm derdin
Memleket mahpushane evde hücreye sürdün
Sevdaya susamıştım gülüşünle can verdin
Tekrar tekrar başıma kalkıp gidecek misin?

Canımsa istediğin al hançeri vur aha
Ayrılık belirdikçe yürek kalkıyor şaha
Kışlarım bahar oldu yaza dönerken daha
Yaptığını devirip döküp gidecek misin?

Çabalarım nafile zaman gitmez geriye
Kimseler görmeden gel, gel de gir içeriye
Gülmeyi öğrenmiştim bu gidişin nereye
Ocağıma inciri dikip gidecek misin?

Seni arar durum doğadaki desende
Ben seni seviyorum desende demesende
Bir pınarın başında aşk içmiştim kâsende
Maziyi kolye yapıp takıp gidecek misin?

Kalender’i göresin gözlerinde akanda
Çiçekler başka güzel aklım seni kokanda
Mutlu olacaksan git iki elim yakanda
Garibim can çekerken bakıp gidecek misin?

30. 08. 2014

Haşim Kalender