BALIK BAŞTAN KOKTU
Beş vaktini camisinde
Kıldırmayan imamlar var Çok sorulur hamisinde Bildirmeyen imamlar var Yedi gün hafta tatili Kılık kıyafet batılı Rahmet çomçası atılı Daldırmayan imamlar var Bir göremem hepisini Almış cennet tapusunu Cemaate kapısını Çaldırmayan imamlar var Başka deyip başka yaşar Bilgisiyle acze düşer Yalnız Hakk’a kuldur beşer Doldurmayan imamlar var Söyleyen ortaya söyler Torpil arar makam eyler Selam sadakadır beyler Aldırmayan imamlar var Giydiği imam cübbesi Daha gür çıkarır sesi Kirlenen se elbisesi Sildirmeyen imamlar var Sırdır desen çoktan ermiş Hocaysa doğruyu dermiş Devlet yatın diye vermiş Çaldırmayan imamlar var Dakik ayarlar saati Acil savar kıraati Camilere cemaati Saldırmayan imamlar var Hak vermez doğru deyince Küsüyor desen duyunca Akar berduşun suyunca Yıldırmayan imamlar var Dağlar yıkılır ahından Cılkı çıkar çok yakından Aldatanı Allah’ından Buldurmayan imamlar var Koşar varırdım ardından Dertlenirdim tüm derdinden Şuçu arayıp kendinden Buldurmayan imamlar var Dört dörtlük yapanlar başka Adı farklı olsa keşke Makam büyük gelip aşka Soldurmayan imamlar var İmamlığı terket dalaş Kaçanın ardında ulaş Ölsen cenazeni beleş Kaldırmayan imamlar var Kalender’i boş ver amma Doğru ol makamı yamma Bilir ki zor, cennet umma Güldürmeyen imamlar var 01. 11. 2012 Biliyorum ki dört dörtlük görevinde, makamının yüksekliğinin farkında, görevinin üstünde, kendini Al-lah’a adamış, yıl oniki ay kuran öğreten, hafta tatili yap-mayan hocalarımız var. Onların ellerinden öpüyor helal-lik diliyorum. Tamda yeri gelmişken bir hikâye aklıma geldi, paylaşmak istedim. Vaktiyle Kahramanmaraş / Afşin Ulu Camiinde (Pir Ali Camii) bir imam vardır. O zaman imamı devlet atamaz cemaat tutar parasını da aralarından toplayarak öderlerdi. İmam Sefer Bardız Efendi: Aslen Erzurum muha-ciridir ilk geldiklerinde Büğet köyüne yerleşmiş sonra Afşine yerleşmişlerdir. Bir gün öğle namazına yetişemedi, geldiğinde namaz kılınmış, cemaat dağılmıştı. İmam efendi ilk iş cemaatten birini bularak bu gün öğle namazını kimin kıldırdığını sordu. O şahıs imamı Büğet köyünden gelen bir hocanın kıdırdığını söyledi. İmam efendi hocayı araş-tırdı ve Afşinde nerelere varabileceğini öğrendi. En son ayrıldığı yerde köyüne gittiği söylenildi. (Büğet Afşin’e yaklaşık yirmi km. uzaklıkta bir köydür) Eskiden böyle araba yoktur, koştu arkasından belli bir zaman ilerledikten sonra eşeğine binmiş giden hoca Efendi’ye ulaştı. Selam - aleykümselamdan sonra İmam Efendi sordu; Bu gün Ulu Camide öğle namazını sen kıldırmışsın, evet yanıtını aldı. İmam efendi ben buraya yıllığına durdum ve yılda şu kadar para alıyorum günde beş vakit namaz var yılda üçyüz altmış beş gün beşle çarparsan şu kadar vakit eder ve her vakit şu ka-dara gelir bir vaktin parasını uzatır hoca Efendiye. Hoca Efendi almaz ben Allah rızası için kıldırdım der. İmam efendi biliyorum Allah rızası için kıldırdın, ancak benim o vebalden kurtulmam için bu parayı alacaksın ve hakkını helal edeceksin diyerek o parayı zorla verir. İkindi na-mazına yetişmek için geldiği yoldan tekrar ayni hızla döner yetişir. İşte böyle imam ister gönül. Arkasına dur-duğu zaman, Mevla’ya teslim olup, huşu ile namaz kıla-cağı. Biliyorum cemaatte o cemaat değil ama balık baş-tan kokuyor gibi geliyor bana. Bilmem haksız mıyım? Sefer Efendi ayni zamanda şairdir de yazdığı bir şiiri yine ayni kaynaktan naklediyorum Behey cana gönül şehri Yıkılmış bir vilayet var Nazar eyle şu âleme Türlü türlü felaket var Ne avratlar evde bekler Ne oğlan kız edep saklar Ne müftü hakkını söyler Ne âlimde kanaat var Şeriat göğe çekilmiş Kıyamete alamet var Sefer Bardız Ruhu şad mekânı cennet olsun, mevlam öyle kimselerin şefaatinden mahrum eylemesin bizleri Kaynak: Hafız Haci Hoca Kalender Haşim Kalender |