AĞAÇ
Kırlarımın köylerimin şen süsü
Fadime’nin Keziban’ın bakracı Deryaları aşan Nuh’un Gemisi Binlerce kuş dallarında kiracı Kapımız o, bastığımız eşik o Bebelerin sallandığı beşik o Yemek yerken soframız o, kaşık o O bahşetti bize bunca aracı Çocuk iken çelik çomak oynadık Salıncaklar kurduk yine doymadık Yanımızdan asla ırak koymadık Her bir işte kullandık biz ağacı Odunuyla soğuklardan korunduk Kulübeler evler kurduk barındık İpliğinden bez dokuduk sarındık Yine ondan yaptık türlü ilâcı Yaprağıyla ilk insanı giydirdi Çiçek açtı çeşit meyva yedirdi Sıcak günde gölgesinde yatırdı Çevirmedi ona koşan muhtacı Kâhi oldu Süleyman’ın kasası Kâhi ise peygamberin âsası Talebenin kalem kitap masası O gösterdi doğru yolu amacı Kağnı olur tepesinde getirir Sedir olur üzerinde yatırır Tabut olur mezara da götürür İnsanoğlu ağaçlara duacı (Kadıköy / İstanbul - Nisan 1974) Zekâi BUDAK |
ağaç sevgisi olmayan bir ülke bir gün yağmursuz çöllerde kaldığında anlayacak neler kaybettiğini sevgiler hocam